Yemyeşil bir göl, etrafı ağaçlarla çevrili. Gökyüzü parlak bir mavi, ama güneş yok. Her yer yeşil ve mavi……Gölün ortasındaki sal, suyun etkisiyle hafifçe sallanıyor. Kadın gözlerini kapatıp sal..
Hep inandığım bişey vardır. Aklın neredeyse sen de oradasındır. Belki görünürde yoksundur, ama bilirsin hep orada olduğunu. Arada manevi bir bağ vardır, görülmez, dokunulmaz, sadece hissedilir. Ye..
Deniz kenarında, uçsuz bucaksız bir kumsalda, küçücük bir ev. En yakın yerleşim yeri kilometrelerce uzakta. Öyle ahım şahım bir yer değil, salaşta diyebiliriz, ama temiz. Telefon yok, televizyon ..
“Hava kararmadan eve gelin, yoksa babanız çok kızar!” Her sokağa çıkışımızda annemizin bize söylediği tek tembih sözüydü. Apartmandan dışarı çıkabilir, yan mahalleye oyun oynamaya gidebilir, ..
Kitabın son sayfasını okuduğumda saat sabahın üçüydü... Kitabı kapattım. Bir süre öylece durdum, kitabı elimden bırakamadım. Biraz düşündüm, uzun uzun düşündüm, o kadar güzel bir kitaptı ki. İçimde..
Hayat kaç kez yaşanıyor, hiç düşündünüz mü? Veya bir hayatta kaç dünyayı yaşıyoruz? Öyle inanmışız ki tek bir hayatımız olduğuna. Aslında içinde kaç dünya olduğuna bakmaya gerek bile duyma..
Olur ya demiştin....Oldu işte...Hem de tam istediğin gibi..Eksiksiz. Meğer ne çok özlemişim bende..İstediğini.Bunu istediğimi bilmeden.. Çok uzaklarda kiDeniz feneri ..
Gerçeğin yarısını söylemek yalan söylemişlik sayılmaz, ama gerçeğin diğer yarısına ne demeli? Yalan söylemişlik olmaz…. Yalan söylememişlik de olmaz…. Dürüstlük hiç olmaz…. Peki ..
Nihayet uyku vakti geldi diye düşünürsün. Birazdan yatağıma gireceğim, yorganıma sarılıp hemen uyuyacağım dersin. Tıpkı bir reklam afişinde gördüğüm adam gibi. Adam salın içinde uyuyor, o tahta sal ..
Daha 6 yaşındaydım. Aşkın insana neler yaptırabileceği meğer o yaşlarda bile belli oluyormuş. Karşı komşumuzun bir oğlu vardı, balkona çıktıkça karşılaşıyorduk. Evlerimiz karşılıklıydı, arada yaklaş..
Çoğu zaman düşündüklerimi, gördüklerimi, hissettiklerimi dile getirmekte zorlanıyorum. Çünkü o an..