Trakya’nın şirin bir köy kahvesinde, yaşlı erkeklerin tuvalete girmeleri sorun olmaya başlamıştı. Bazı yaşı kemale eren erkekler, “küçük su” dökmeye girdiklerinde çıkmak bilmiyorlardı…Bu dur..
Çocukluğumun geçtiği bahçeli evimizde, bazen çeşmenin başından saksağanların ve kargaların, sabunları çaldığını hatırlıyorum; bu olay sadece sabunla da kalmaz ve bahçede ağaçlardan düşen meyvelerden..
Çocukluğumuzda, yaşadığımız kasabaya baharla birlikte “çingene” ya da “roman” diye adlandırdığımız vatandaşlarımız gelir ve kasaba kenarında ki çayırlara, ya da boş arazilere “kızılderili” çadırları..
Okumayı seviyorum ve okumanın, insanın içindeki havuza taze suların katılmasını sağladığına inanı..