Ekmeğini yediğim, suyunu içtiğim bu şehirden göçmeye günler kala, muradım beni “şehrin zirvesi”ne getirdi. Bir mekâna gelmiştim: Dış mekândı bu… Ya da geniş, en geniş mekân… ”İç mekân”dan ve “beni ..
(Murat Dağı) Yıllardır, içine girip de terlediğim fırınından haşhaşlı ekmek yediğim; her köşe başına kadar inen çeşmelerinden soğuk pınar sularını içtiğim; allı güllü kaftanlarını giyemesem de o..
(“Bütün” canlara…) Gezginim, göçerim derim de kimse inanmaz. Şehir şehir dolaşırım da ruhum, bir an olsun, kanmaz. ”Kandım, doydum” dediğini duymadım bir kere onun. Özlemimse hep o “şehir”… D..
“Yazı yazmak” bir Yürek Yolculuğudur. Okumak ve yazmak bana Edebiyat alanının kapılarını açtı… Ed..