Elektronik medya ile selüloz medya arasında gizil bir yarış var.. Birincisi ikincisinin devamı imiş gibi görünse de; bu yarış eski alışkanlıklar yok olana kadar sürecek sanırım. Gerçi e-medya, şim..
Aşağıdaki, Konfiçyus'a ait "bilginin paylaşımı"nın kısa öyküsünü çok severim.. "Benim bir elmam var, senin de bir elman var, ben bir elmamı sana verdim, sen bir elmanı bana verdin, senin de..
İnsanevlâdının kaplumbağalara göre çok çok kısa, kelebeklere göre çok çok uzun hayatında çeşitli evreler var. Bu evrelerin başlangıçlarını, birden çok yolun kesiştiği kavşaklara benzetebiliriz.
Bülent Ortaçgil'in "Olmalı mı olmamalı mı"sının iki dörtlüğünü çok severim: Olmalı mı olmamalı mı Yoksa hiç değişmemeli mi Ama ben değişmezsem, Ben olamam ki
Milliyet Bloga taşınmam kolay olmadı.. Varlığını aşağı yukarı başlangıcından beri bildiğim bu dev..