“Hiç kimsenin haberi yok ama günde 9 kere yalan söyleme, abartma ya da geveleme hakkı vardır insanların. Her kim ki bu haklarını savurarak kullanırsa, gece olunca, sol omzunun üstünde küçük, kırmız..
Adalet Hanım, kendini hiç de güvende hissetmediği bir sokaktan geçiyordu. Karanlık çoktan bastırmış, insanlar evlerine çekilmişti. O gün, özel bir kutlama olmasa, Adalet Hanım da evine erken gidece..
Büyük bir gürültüyle uyandım, henüz sabah olmamıştı. Müthiş bir uğultu dağıldı odamın içine. Kulaklarımı kapatmam durumu değiştirmedi. Kalktım ve pencereye gittim. Dışarıda göz gözü görmez olmuştu...
Bir sabah uyandılar. Kalplerinde daha önce hiç hissetmedikleri bir sıcaklık vardı. Aynalarda kendilerini gördüler. Gözleri gözlerinin yansımasına değdiğinde şelaleler aktı yaşlar yerine. İnanamadıl..
Az gittim uz gittim, dere tepe düz gittim. Dönüp geriye baktım, epey bir yol almışım. Şaştım kaldım. Malum gittiğim yeri söylemiyorum, ancak yediğimi anlatabiliyorum. Geçen sefer bi..
Uzak diyarlara gittim. Gezdim, gördüm,yedim,içtim ve döndüm. Nereleri gezdim, neler gördüm şimdilik bana kalsın. Bunlar yerine size, bugüne kadar hiç bilmediğim bir meyveyi anlatayım. Pembe Portak..
Bahçede doğum günü partisi vardı. Arkadaşları ile pastasını kesip, hediyelerini açarken içinden “ bir sonraki doğum günümde, doğduğum saatte doğduğum yerde olmalıyım” diye geçirdi içinden. ..
Adımımı bir kumsala attım. İyot kokusu doldu içime. Bembeyaz kumlarda, mavi yeşil denizi seyre daldım. Uçsuz bucaksızdı deniz. Durgun suların sığ haline yansıdı yüzüm. Hafif hafif esen rüzgarlar sa..
Çıktım odadan, ayaklarım kumlara gömüldü. Sıcaktı, ama yakıcı değildi. Tıpkı hava gibi. Kavurmuyordu. Belli ki, çölde yürümem gerekiyordu. Odada nasıl oturduysam, çölde de yürümeliydim. <..
Nihayet, kapının önündeydim. Bembeyazdı. Krişleri, tokmağı, herşeyiyle bembeyaz. Kalbim yerinden çıkacakmış gibi atıyor, nefesim kesiliyordu. Elimi uzatıp, dokundum önce. Ağaçtandı. Nasıl oluyor da..
Yazar ve Yoga Eğitmeni ..