> Çiçeği Burnunda Karikatürcüler'in internet sitesi için tıklayınız......
Mimar arkadaşımız Mine Hanım anlattı. Mine Hanım’ın yolu, bir iş seyahatinde Güneydoğu kentlerinden birine düşmüş. “Ramazan ayıydı...” diye anlatmaya başlıyor Mine Hanım. -Sabah..
Gece uyanırsınız birden... Yüreğiniz yanıyordur. İçtiğiniz rakı ya da kebap yakmıştır içinizi. Bir kova suyu içebilecek durumdasınızdır. Ama siz irice bir bardak soğuk suya fit olup tutarsınız ..
Oğuz Aral’ın yüreklendirmesi ile içimizdeki karikatür, mizah, sanat aşkını keşfederek yazıp çizmeye başlayan, bugün Türkiye’nin değişik illerinde, ilçelerinde yaşayan biz ÇİÇEĞİ BURNUNDA KARİKATÜR..
Allah razı olsun bilim adamlarından. Dur-durak bilmeden çalışıyorlar, araştırıyorlar, yeni yeni şeyler buluyorlar… Gün geçmiyor ki, gazetelerde, dergilerde, televizyonlarda bilimsel ve teknoloj..
Of yaa!.. Sıkıntılı günler gene başladı. Kiminle karşılaşsam, iki çift laf etsem… Çok geçmiyor, söz “Yılbaşında ne yapıyorsunuz?” mevzuuna gelip takılıyor… Takılmakla da kalmıyor, bir yand..
“Bu arabanın modeli ne?” diye sordum İfral (Turgut) Hoca’ya… Söyledi. “Bu modelin muadilleri, şu şu şu markalarda da var. O modellerin adları da bu bu bu…” dedim, tüm oto markalarını ve mo..
Bir iş hanında asansör bekliyoruz. Yukarı çıkacağız. Asansör geldi. Küçücük bir asansör... Belli ki 3-4 kişilik. Bindim. Arkamdan 5 kişi daha bindi... Ben yaklaşık 100 kiloyum... Öteki bi..
Büyük bir depo kiralamalı. Başka yolu kalmadı! Çok çabuk… Çok acil!.. Eve yakın, geniş bir depo bulabilirsem sorun çözülecek. Yoksa evi depo olarak kullanıp, kendime yeni bir ev aramak zorunda ..
Deprem olur, deprem allameleri televizyon kanallarını doldurur. Kriz olur, kriz allameleri… Din tartışması başlar, bakarsınız her yer din allamesi dolmuş… Enflasyon, faiz allameleri… Avrupa Birliği ..
70'li yılların sonlarına doğru (1977 veya 1978... Belki de 1979...) tüm zamanların efsane dergisi..