Olay, birkaç sene önce bir haber kanalının son dakika haberlerinden okuduğum bir başlıktı. Başlığı ilk gördüğümde içim sıkıldı haberin devamını okumak bile istemedim. O an midemin bulandığını hisse..
Evde olduğum zamanlar genelde TV de seyredecek program bulamadığımda müzik kanallarını açıyorum. Şekilci değilim, tek tip kıyafetten yana da değilim hatta farklılıktan yanayım ama VJ leri gördükten..
Ne kadar buruk bir ifade. Hayatta kimsenin duymak istemediği türden. Ama hayat öyle garip öyle anlaşılmaz ki istesek de istemesek de imkânsızla karşılaşıyoruz... İmkânsız işte. Ona yapılabi..
TV de yine felaket tellalı gibi, ' İstanbul büyük depreme ne kadar yakın ' sorusuna cevap arıyorlar. Her kafadan bir ses çıkıyor. Deprem bilimcileri kendi aralarında bölünmeler yaşıyor. Olacak diye..
20 Kasım Çocuk Hakları Günü. Ve Türkiye 17 aylık bir bebeğin başına gelenlerle çalkalanıyor... Biraz önce bir başka haber gözüme ilişti. Baba çocuğunu gürültü yapıyor diye..
Hayatı ciddiye almam, emeği çok ciddiye alırım. Dünyanın en vazgeçilmez üçlüsü; çocuklar, çiçek..