Benim sevdam, sevdiğim! Elli yıllık birikimin ürünü! Birikti, birikti; Şans sana güldü! Gülersin değil mi? Hınzııır! ..
Günahsızım sevdiğim! Senden beri günahsızım! Günaha girmem değil mi? ..
Paranın da dini olmazdı Jale! Sevdanın da! İkimiz de Tanrı’nın kuluyduk nasılsa! Ama Tanrı’nın bir başka kulu işi bozdu! Böylelerini de niye yaratır bilmem! ..
Esmerdi; Kara boncuklardan gözleri vardı! Lise sondaydı o yıl! En az dört yıl da üniversite. Aman dedim Ahmet! Kala kala kara boncukluya mı kaldın? Kara talihim işte!..
Nereye gidersen git sevdiğim! Sevdam baki! Döndüğünde, ilk günkü gibi! ..
Zirve’nin şiirlerini okurken derin haz duyuyorum. Ama o derinliğe inebilmek için en az üç kez okumam gerekiyor. Temel’e fıkra anlatmak gibi! Sonunda vurgunu yiyorum! Şiirleri “kelimeler..
Şairliğimin onda dokuzu sensin sevdiğim! Kalıyor onda biri! Onu da sorma! ..
Şiirlerimde sevdiğim; Özellikle anlatmıyorum seni! Ne kokunu yazıyorum; Ne de huyunu suyunu! Karartma uyguluyorum yani! Millete tavşana bak ..
Sana; ölçülü, kafiyeli bir şiir yazayım diyorum sevdiğim! Olmuyor! Ne ölçüye sığıyorsun! Ne kafiyeye uyuyorsun! ..
Şiirlerimde mahlas kullanacağım sevdiğim! İsmim yıpranıyor! Yıpranırsa mahlasım yıpransın!..
Doğum tarihim değişmedi ama çok şey değişti bu güne kadar. En başta, dede oluyorum! Evet; şaşırdı..