Çok siparişim var. Nasıl yetiştireceğimi bilemiyorum. İnanın afakanlar basıyor, gece rüyalarıma giriyor. Sadece girmekle kalsa gene iyi, sabaha kadar uyuduğumu zannetsem de, uyumayıp iş güç peşinde..
Son zamanlarda blog okunma oranının düştüğünü hepimiz biliyoruz ve bundan da şikâyetçiyiz. Hoş, şikâyetçi olmayan ve benim “tıkım” yerinde diyen de vardır elbette. Vardır ama aramızda “tık”..
İnsan bazen nasıl teşekkür edeceğini bilemez ya… Sözcükler dilin ucuna gelir, bir türlü dökülemez… Sözcükler yerine bir sıcacık bakışla, sıcacık bir tokalaşmayla ya da dostça bir do..
Belki hatırlayacaksınız… Geçen yıl Milliyet Blog’da gerçek yaşam içinden alınan, on beş bölümlük bir öykü yayınlamıştım. Öykü Anadolu’ da yüzlerce yıldır süren bir zulmü anlatıyordu..
Yanlış hatırlamıyorsam 1975 yılıydı. Gece mizahla yatıyor, sabah mizahla kalkıyordum. Pirimiz (rahmeti bol olsun) sevgili Oğuz Aral, dergâhımız Gırgır dergisiydi… Hoş, Ankara’ lı ol..
Blog yazarları tartışıyor kategorisine hiç girmedim. Çünkü içeride insanların hararetli-hararetli tartıştıklarını düşünüyor ve kimsenin sözünü kesmek istemiyorum. Bu yüzden (korkup) hiç gir..
Blog ortamında yapılan yarışmaların ne denli önemli olduğunu bilmiyordum. Laf aramızda ciddiye bile almıyordum. Zannediyordum ki yapılan yarışma “bir eğlencedir.” Değilmiş… İş yoğunluğunun ..
Sizleri bıktırdığımı biliyorum. Tam dört aydır Azade ile Hacer’ i anlatıyorum. Bir blog yazanının yapabileceği en büyük hatayı yaptım. Sıkıcı, sinir bozucu bir öyküyü dört ayda anla..
Bu fıkrayı tam 25 sene önce öğretmenliğim sırasında kurul toplantısında anlatmak zorunda kalmıştım. Fıkranın kaynağı ise o yıllarda Milli Eğitim bakanı olan Vehbi Dinçerler idi. Koc..
Normal şartlarda benim şöyle bir başlık atmam gerekiyordu: “Yeter artık! Hayatım mimlenerek geçti! Burada da mı buldunuz beni?” Ama böyle söylemeyeceğim. Söylemeyeceğim; çünkü artık o ..
Yaşayacağım yıllar yaşadıklarımdan daha az... Öyleyse "adam gibi yaşamalı" diye düşünüyorum. Kola..