Her şeyin azı karar çoğu zarar, diye boşuna söylememişler. Tuhaf bir sırıtma eşliğinde gittiğim tatilden; serpilip büyümüş, nur topu gibi bir kederle döndüm Ankara’ya… İlk karşılaşmamız değil elbett..
Hiç kimsenin yanında onun yanında konuştuğum kadar çok konuşmadım, hiç kimse o kadar çok nasiplenmedi dırdırımdan, ben bile bazen kendime katlanamazken o bana katlanmayı başardı ve tabi ki hiç kimse..
Ben içeri girince, dudak uçlarından taşan gülümsemenin manasını biliyorum artık... İnternet kafenin sahibi, beni 1 YTL, elimde defter varsa 2 YTL olarak görüyor artık farkındayım... Sigara yasağına..
“ Bloger, yakın arkadaşlarıyla arasındaki bağı anlatmak ister…” Benim cici arkadaşlarım, değerli dostlarım… Bu blog size hitaben yazılmıştır, lütfen üstünüze alınınız… Siz kendinizi bilirsiniz..
“Patronu, rahatsızlığı yüzünden çalışmama kararı alınca, işsiz kaldım… Buyurun işten ayrılma öyküme…” Altı yıldır çalıştığım iş yerimden, ağlaya ağlaya ayrıldım geçen ay… Bürodan eve taşıdığım..
Kırılmış kalbime her bakakaldığımda, kendimi yalan dolanın içinde her bulduğumda, intikam almayı kendime yakıştıramayıp, pencere kenarlarında ağlaya ağlaya ‘Ben ilahi adalete güveniyorum’ diye sızl..
İnsanların, arkasından konuşmaktansa, yüzlerine söylemeyi tercih ederim çoğu şeyi… Arkalarından konuşsam hiç hoşlarına gitmez diye düşünürüm… Benimde hoşuma gitmez bu… Efendim lafı gediğine koymak d..
Karamsarlığımdan ve hep kötüyü beklememden bıkmış olacak ki ta Avustralya’ dan tutturdu o kitabı al al diye (ablam, elin memleketine gitti hala benimle uğraşıyor)Keçiden hallice bir de arkadaş va..
Soğuktan kızarmış burnumla, uykusuzluktan kısılmış gözlerime bakarak ‘kış uykunu uyuyamadın ya ondan bu huysuzluğun, mızmızlığın’ dedi… Sinek vızıltısı gibi geldi hiç sesimi çıkarmadan suratımı bira..
‘Son ilacını da içen bloger bunun şerefine bir yazı yazar…’ Bundan üç dört ay önceydi… Kendimi yerimden kalkamayacak kadar güçsüz hissediyordum, kumandayı bile uzun süre elimde tutamıyordum (zap ..