Buradaki yazıların tamamının küçük de olsa bir hikayesi olmasına rağmen, hiçbiri kimselere ithaf edilmemiştir. Bunu niye mi yazdım? Tahmin ettiğim kadarıyla naçizane eklediğim küçük paragrafların..
Sessiz kalıvermek böyle bir şey imiş Öğrendim sayende ey beni bekleyen azap İstesem dahi avazım çıkmaz olmuş Neye döndürdün böyle solgun, bitap * Tek kelime etmezsin hiçbir..
Dört aşması imkansız duvar Ve o duvarlarda garip resimler Resimlerdeki silinmiş yüzler Yüzlerin gizlediği küçük gözler Gözlerin etrafındaki yaşlar Yaşların süzüldüğü yürekler<..
Hiç güzel mısralar yazdıramadım kendime Beklentiden başka neyim vardı ki elimde Sözümün adresi hep aynı istikamette Eksik kalmıştım karşılaştığım düzlüklerde * Böylesini dinlemek daha zor..
Ufacık bir titreşimdi beklediği her an, değerini anlatamayacağı kadar büyüktü oysa yalnız kalbini doldurduğu zamanlarda. Duyduğunda hiç bitmesin ister, yanı başından ayrılmasın diye neler yapmazdı k..
Gecenin bir vakti sesleniyorsam sanaBilmelisin ki bendeki değerindendirHer an hatırlayıp da yanına uğrayışımAnlayamasam dahi hak veriyorsam sanaSöylediğin tüm sözlerin önemliliğini..
Bir gün gideceğim yeniden Dönüşü olmayan ıraklıklara Ceplerimde saklı anılarla sadece Ve belki de birkaç parça eşya Öylece ayrılacağım her yerden Bakamayacağım arkama, ilerle..
Nedir bilir misin yirmi altı Benim sana varamayışımın adı Döktüğüm yaşların yeni sayısı Bir de sayfa; yeni ama yaslı *** Nedir bilir misin gerçek anlamı Sora sora buluv..
Bu şehire yağmayan her kar tanesi önüme çıkan kaldırım taşlarına lapa lapa düşüyordu geçen günler yıllarla isim değiştirdikçe. Öyle çıkıyordu ki karşıma buz misali kaydırıyordu ayağımı yüzüstü düşüver..
Eksik kalan her sözden sonra Düşüyorsun aklıma ansızın Sayamadığım saatlerde unutmadığım, Bir tanecik isim olsan bile Ki zaten yokum artık ben, Sensiz olduğum her gündüzün..