Sakin ol-sakin ol-sakin ol... Saymaya hemen başla 2-4-8-16-32-.... Olmuyor.. Baştan başla zamanı geri almadan. Evden çıktım-eve girdim-evden yine çıktım ve eve geri girdim p..
* Kafam karıştı çokta yakışmıştı niye karar değiştirdin. - Bu değil. Birde şuna bakalım. *Artık yoruldum. -Pes etmek yok, bu sefer son göreceksin. *İnşallah. ..
Gözlerime hapsettiğim tüm senleri azad ettim bugün. Neye benzediğini hatırlamıyorum. Git-meseydin, git-meseydim de azad eder miydim seni. Aklıma kazıdığım gülümseyişi sildim, tuhaf..
Asi bir sonbahardı bizimkisi. Sonbahara inat yapraklarını dökmeyen akasyalar değildi deliren, içimizdeki 'sen'di. İçimizdeki 'ben'di. Ölen aşk değildi, öldürendi bizimkisi. Ne olurs..
Fırını kullanmasını bir öğrenememiştim, ya fazla yanık, ya az pişmiş ya da kabarmamış.. Hiçbir zaman karıştırmayı da öğrenmemiştim, ya da öğrenememiştim.. Herşey sıralı ve muntazam olmalıyd..
İstediğim ama istemediğim bir satırdım.. Okumaktan hiçte haz almadığım, onun için de hiç bitremediğim bir kitabın orta sayfasındaydım. Yaşamak hiç bu kadar zor olmamıştı. Bakmak ist..
Anlamıyorsun, anlamıyorum.. Uzaksın, bense sadece yakın değilim.. Yokluğunla terbiye oluyorum sanıyorsun da, ben aslında sadece hüznüne boğuluyorum.. Geçmişinde ya da bugünü..
Daha ilk baskıda çıktı sorun; neymiş kapağındaki mavi koyu olmuş.. Düşündüm nasıl bir mavi olmalıydı diye; Deniz mavisi, gök mavisi, gözlerinin mavisi.. Çok banal. Bana göre değil aşk. Yeşi..
Sana çok şey söylemek istiyorum, ama istediklerimi kelimeler sığdıramıyorum. Dur gitme diyeceğime her defasında yüz çeviriyorum. Gidiyor musun? Git.. Sana çok şey ha..
İçimdeki sendin biliyorum, kalbimin kapısını çalıpta kaçan, gözlerime su serpip içimde bi yerlere saklanan sendin. Yağmurun yağması umrumda değil kapında bekliyor olacağım sen çıkana dek ev..