Dergi kapaklarında ve ya gazete manşetlerinde kırık bir bulut gölgesi düşmemiş beyaz yüzlerden biri değil gördüğüm yüz. O kırık bulut gölgesi ki, içine hapsedebilir hala buhranlarımı ve sana sadakati..
Zaman bize ve bizden olmayan her şeye aynı muameleyi gösteriyor. Belki haksızlık, belki değil. Biz zamanı kendimizce bölüp sonra uslu uslu toplarsak kendimizi nerde buluruz peki. Yap-boz’ un arta kala..
Gayri ihtiyari bir aşk olsa olsa bizimki.. Kırıp geçmeden, bırakıp gitmeden en son ana dayanabilme lütfudur bıraktığın ellerinden ellerime.. Bir sis buluta dağılmış gençlik yıllarından kalma bulanık ..
Önce eylül gelir sonra karanlık bir bulut sarar şehrin üstünü. yüzüne ıslık çalar rüzgar sonra birden ılık ve sessiz bir durgunluk sarar bütün boşluğu. insanlar adam aklıllı yürüyorlerken birden başka..
Bir pazartesi sabahı kalbimi çaldı... Ilık bir sonbaharının kendini bırakmış yaprakları körfezin suları üstünde dalgalanıyor, şehir mazot ve linyit kokuyordu. Dumanlarından gökyüzü buğulu elleri ..
İki dünya arasında gitip gelmektir belki sevgi dedi.. Belki hiç bir dünyayı diğer bit dünyaya feda etmeden ve dahsı hiçbir dünyayı kendine mal etmeden yalnızca kendine sevmektir bir şeyi... Aynı şeyle..
Denizli’nin geleneksel oyun anlayışını bugünkü maç içinde bize gösteren sayısız enstantanelerle dolu bir maç oldu, Sivas maçı. Şunu peşinen rahatlıkla söyleyebiliriz ki, bu Beşiktaş her maçta gol at..
Hafta içi maçları özellikle Türkiye kupası maçları biz futbol severler için tabir-i caizse tam çerez niyetine maçlar. Yani çok bir tesiri olmaz fakat eğlencesine takılabilir bir maç. Sanırım takımları..
Daha fazlası bir futbol sever için çok fazla nasip olmayacak bir maç oldu İnönü'de. Bir futbolseverin isteyeceği gol, pozisyon, geniş oyun.. Bir sinema filminden çok daha keyifli. Bir taraftar iseni..
İstanbul sonbaharın en bariz günlerini kendi içinde yaşıyor. Hangi tarafa bakarsanız bakın insanların yüzünde gül kurusu bir pembelik belirmiş soğuktan. Kenar mahallelerde linyit dumanları bu sonbahar..