Sizce neden cümle sonlarına üç nokta konur? Çünkü; Her şey bitmemiştir demek üç nokta... Daha anlattıklarımın başındayım demektir... Demek istediğim şey, bu cümlenin sonuyla sınırlı değil demektir.....
Elindeki pidenin susamlarını tırnaklarıyla teker teker söküp, diliyle parmak uçlarından alırdı her akşam iş dönüşü... Gündüz fırının önünden geçerken de ne kokardı kahrolmayası, insanı kudurturdu o ..
Yürüdü genç adam, hiç durmadan yürüdü... Kafasında dünyalar vardı sanki... Ne olduğunu anlayamadığı şeyler düşünüyordu... Bir an aklından, geçen gün; " Hani karşı tepede bir duman görürsün de yangın..
Günün yirmi dört saatinde içebileceğim yegane içecektir ayran... Ve bunu arkadaşlarla oturduğumuzda her zaman dile getirmişimdir: " Ya şu ayran yok mu? Valla ne zaman olsa içerim. Oğlum beni gece kald..
Köydeyiz.. Bir kış günü. Şöminenin başındayız. Bütün kuzenler toplanılmış, yoklama en ciddiyetiyle alınmış. Herkes oturacağı yeri bulma çabasında; şömineye en yakınından... Evet herkes burda; eksiksiz..
Yine sıcak bir gün... Çıkıyoruz evden sıcağı düşünerek... Yürüyoruz durağa doğru ve bir gazete alıyoruz bayiiden... Ama öğle sıcağına karşılık sabah serinliği üzerimizde... Şimdilik iyi durumdayız... ..
O kadar sıkıcı geliyor ki günler bazen; deliler gibi haykırmak istiyorum bütün ağzıma gelenleri... Ve hiç durmadan gülmek istiyorum yankılı bir mekanda...Bir delinin ardına takılıp, o ne yaparsa yapma..
Önümdeki kağıtları, etraftan duyduğum lakırdıların içinden seçilmiş kelimeler doldurmuş...Hesap makinem hiçbir sayının logaritmasını almamış henüz...Rahat çalışmak için seçilmiş olan kaygan uçlu tüke..
Bir adam, bir kadına "Seni seviyorum" diyemedi... Bir adam, bir kadına gülümsedi...Bir kadın, bir adama gülümsedi...Bir ağaç, bir kediye kucak açtı...Bir kedi, bir fareyi düşündü...Bir fa..
Gözlerim çok acıyor bugün; hergünkünden biraz daha fazla...Bigisayarın ekranına bakamıyorum; durmadan kırpıyorum ki acı biraz geçsin...Lenslerimi çıkarınca rahatlıyorum sonra...Doğal halimle biraz dah..