Zaman hızla akıp gidiyor avuçlarımın arasından, insan her yeni yaşta başka kokular alıyor hayattan. Doğa içinde sakladığı gizemi sansürsüzce sunuyor insana. Önceleri büyümek için olan heves endişeye ..
1980’lerde doğmuşsanız şayet, toprak kokusunu duyabilmiş son şanslı kuşaksınız demektir. Çamurdan, bebek, araba yahut bilye yapmanın pis olarak görülmediği, zerzevatçıların en lüks semtlerde bile ..
Martı usulca görüş alanıma giriyor. Kudurmuş denize inat olabildiğince sakin. Kendini fazla hırpalamadan bir iki kez kanatlarını oynatıyor. Dingin bir şarkıda dans eder gibi… Eğer kuşlar insanlara..
Son zamanlarda hayatı daha bir umursamaz oldum sanırım. Sanki unumu çoktan eledim eleğimi de duvara astım. Karabasanlar diyarında hareketsizim. Sıcaklardan yapış yapış olmuş bedenim üzerindeki rehavet..
Gittin!.. Ben yokluğunda bağıra çağıra ağladım. Sağanak sağanak aktı gönlümün yaşları. Ortalığa düşmüş sevdalar vardı ölüm kokan. Yolculuklar vardı rotasız. Pamuk helva satanlara tüm kinimle baktım yo..
Henüz 14 yaşlarında falandım Uzay Heparı hayata veda edipte aramızdan ayrıldığı yıllarda. Çok fazla tanımadığım, ismini pek de sık duymadığım bu adamın ölümü derinden sarsmıştı beni, üstelik başka b..
Yeşil çimenlerle dolu, bahar geldiğinde ışıldayan, yağmur yağdığında kokusuna hayran bırakan, kelebeklerin kısacık ömürlerine inat ahenkle kanat çırptıkları bir dünyada büyümedim ben, hayatım da k..
Henüz 5 yaşlarında bir çocuk düşünün, Anadolu’nun herhangi bir ilinin, çok da verimli sayılmayacak topraklarında büyümüş olsun. Geçimini tarımla, hayvancılıkla sağlayan, kadınların ırgat gibi çalı..
"Yaşam ömrümüzü eleyen bir süzgeç ve bugün kırık dökük hayallerimin arasından sesleniyorum." Küçükken kendimle geleceğe dair oyunlar oynardım. Büyüyünce ya da büyükmüşçesine bir şeyler olmayı hesaplar..
Yazamıyorum…Tükenmiş bir kalem gibiyim, önceleri tutuk tutuk yazan sonraları kağıtta mürekkep değil de sadece iz bırakan.Yazamıyorum…Hani 40 kez söyleyince oluyormuş ya, 40 kez yazıyorum..