- Kategori
- Siyaset
Alman Parlamentosu soykırımı neden kabul etti?

Kendisi soykırım olayı ile sarsılmış, üstelik en yakın da dostumuz. Milyonlarca Türk de Almanya da yaşıyor. Ne kadar garip bir durum değil mi? Hele birde 35 milyar dolarlık bir yıllık ticaret varsa…(Bu 35 milyar doların üçte biri ihracatımız, üçte ikisi ithalatımız.)
Suriyeli göçmenlerin geri kabul anlaşması askıya alınırsa, hele birde ticari ilişkiler azaltılıp başka ülkelere kaydırılırsa Almanya bundan çok zarar eder.
Öyle ise neden? Yoksa bu Almanların başına güneş mi geçti dersiniz?
Klasik bir söylem vardır. Türkün Türkten başka dostu yoktur. Bütün dünya Türk e düşmandır. Onu ya yok etmeye ya da geldiği yere, orta Asya ya sürmeye yemin etmiştir, denir. Acaba gerçekten böyle midir? Yoksa zamanla birlikte politikalar da değişmekte midir?
Dünyada yaşananları iyi incelediğimizde artık hiçbir devletin diğer bir devletle dost olmadığını sadece çıkar ilişkileri ile bağlılıkları olduğunu görüyoruz. 1915 Yılından kalma bir söylem bu gün kimsenin umurunda değildir. O zaman neden bu gün Alman parlamentosu böyle bir karar almıştır?
Bu sorunun cevabına ulaşmak için şöyle bir soru soralım.
Neden Almanya’nın büyük ölçüde beslediği teröristlerle hükümetimiz müzakereler halinde iken, açılım saçılım derken ülkemizin güneydoğusu silah deposu haline getirilirken, valilerimize aman açılımı bozucu kararlar almayın talimatı verilirken, güvenlik güçlerimiz karargâhlarına çivilenirken neden böyle bir çaba yoktu? Acaba bu gün durum iki yıl önceki gibi olsaydı Almanya böyle bir karar almayı aklından geçirebilir miydi?
Günümüzde dünyada ağır bir soğuk savaş yaşanmaktadır. Kendini güçlü hisseden devletler politikalarını diğer devletlere kabul ettirebilmek adına, kendilerini her türlü olayı kullanma hakkına sahip görmektedirler. Bu da yetmezse besledikleri terör odaklarını devreye sokmaktan asla çekinmemektedirler.
Günümüz Almanya’sı İngiltere haricinde Avrupa nın lideridir. Aralarında ABD ile adı konmamış bir soğuk savaş bütün hızı ile devam etmektedir.
Bu Almanya ve Avrupa enerji ihtiyaçları itibari ile Rusya’ya bağımlıdır. Bundan da hiç hoşnut değildir. İşte bu bağımlılığı azaltabilmenin en önemli yolu da Ortadoğu enerji hatlarında söz sahibi olabilmekten geçer. Böyle bir durum onların ABD karşısında ellerini de güçlendirecektir. Her ne kadar deniz taşımacılığı yapılabilse de ekonomik açıdan Ortadoğu petrollerinin boru hatları ile Avrupa ya ulaşması Almanya nın olmazsa olmaz isteğidir.
Bu nedenle de Türkiye çok önemlidir. Tabii ki istedikleri üniter, sağlam, ciddi bir Türkiye değil, eyaletler mümkünse şehirlere bölünmüş, etnik kökenlerin, dini tarikatların birbirini yediği bir Türkiye dir. Kolay yönetilebilir, kafasına vurup ağzından lokması alınacak bir Türkiye.
Aslında bu amaçlarına hemen hemen ulaşmak üzereydiler. Geçen yaz kışlasından çıkan güvenlik güçleri bütün planlarını alt üst ettiler. Şaşkınlıkları telaşları bundandır. Bu gün Ermeni soy kırımı diyorlar. Yarın Kürtlere özgürlük diye bir taraflarını yırtacaklardır. Amaç Türkiye’yi istedikleri şekle sokmaktır.
Yazımızın başında 35 milyarlık bir ticaretten bahsettik. Bu silahı kullanabileceğimizi hiç düşünmüyorlar. İş adamlarının tepkilerine bir bakın. Kınama, kınama. Başka bir şey yok. Hepside ticari ilişkileri devam ettirmemiz gerektiğini söylüyor. Türkiye’nin gerçek çıkarları hiçbirinin umurunda değil. (Az sayıdaki vatanseveri tenzih ederim) Hepsi global çetenin birer oyuncağı veya parçası haline gelmiş bile.
Belirli bir iş âlemine sırtını dayamış olan hükümet nasıl bir yol izleyecek hep birlikte göreceğiz. Karanlık bir tünelde orya buraya çarparak, el yordamı ile ilerlediğimiz kesin. Umarız tünelin ucundaki ışık çok uzakta değildir.
İzmir, 04,06,2016