Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Mart '11

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Aşk bu işte

Kalabalıklar içerisindeydim. Yine karşılaştım onunla Gözgöze geldik. Kafamı çevirdim. Tanrım nasıl bir bağımlılıktır bu dedim kendi kendime. Kurtarmalısın beni ondan. Vazgeçmeliyim bu aşktan. Nerdeeee yeniden döndüm. Gözlerimi alamadım bakışlarından. Ten rengi çikolata rengi. Baştan çıkmışım. İflah olmam ben iflah olmam. Koştum sarıldım. Dokundum pürüzsüz tenine. Her tarafım alev alev. Yasaksın sen bana yasaksın dedim. Kendime ihanet edemem. Başkalarına ihanet edemem. Dedimde lafta. İrade sıfır. Meltem güçlü ol dedim kendime. Nerde güçlü olacak Meltem. Dibine düşecek nerdeyse. Sarıldım boynuna. Sanki kaçacakmış gibi. Ellerim bedeninde. Koştura koştura eve geldin. Saatlerce dokundum bedenine. Kıyamıyorum soymaya. Kıyamıyorum içinde neler olduğunu bildiğim için keşfetmeye. Yavaşça açıyorum Önce kokluyorum. Yasaksın sen bana diyorum yine yasaksın. Ama beynime laf anlatmak mümkün mü? Meltem çoktan girmiş o zevk girdabına. Saatler hiç ilerlemesin diye dua ediyor. Daha tadını almadan kokusundan kendimden geçmişim. İçime çekiyorum kokusunu derin derin. Nasılda güzel kokuyor. Ellerim titriyor heyecandan bayılacak gibiyim. Hipoglisemi sanki tavan yapmış gibi. Beynim uyarıyor hadi artık acele et diye. Lakin ben bu zevk denizini uzattıkça uzatmak. Hazzın doruklarına geç ulaşmak istiyorum. Biliyorumki ne kadar uzatırsam o kadar büyük bir zevk alacağım. Sonra sonra dayanamıyorum. Dilimin ucunu değdiriyorum. Bedenim sarsılıyor. Sanki titreme nöbeti geçiriyorum. Dedim ya hipoglisemi tavan yapmış durumda. Tadını hissederel Damağımda çeviriyorum. Artık sonsuz haz tüm bedenimi sarmış. Kendimden geçmeye başlamışım. İşte mutluluk bu diyorum kendime. İşte hayat Başka bir şey yok. Sen bana yasaksın ama ben sana deliler gibi aşığım diyorum. Diyorumda tam o anda kapı zili çalıyor. Biliyorum yakalanırsam çok fena olacak. Kızılca kıyamet kopacak. Tam zevkin doruklarındayken sırasımıydı bı diyorum. Israrla çalmaya devam ediyor. Bir tek kişi bu kadar ısrarlı zil çalar diyorum. O da Hasan. Nasıl giydirip. Dolaba sakladığımı hatırlamıyorum bile. Yüzüme anlaşılmasın diye su çarpıyorum. Derin nefes alıyorum. Kapıyı açmaya koşuyorum. Tüm sakinliğimi koruyarak. Açıyorum kapıyı. Ama lakin yüzümün kızarmasından. Suçlu suçlu bakmamdan hemen anlıyor. Yinemi yaptın diyor. Anlamamazlığa vuruyorum. Ne yaptım diyorum. Bu kadar mı çok seviyorsun diyor. Artık saklamak nafile . Evet diyorum deliler gibi aşığım. Yapabileceğim hiçbir şey yok. Hayatım pahasına onu sevmeye devam edeceğim diyorum. Dönüyor biliyorum anladım artık ne halin varsa gördiyor. Anladımki sen asla NUTELLA’sız yapamazsın. Bensiz yaparsın ama NUTELLA’dan vazgeçemezsin. Kollestrol yüksek. Hipoglisemi krizine giriyorsun. Ne halin varsa gör diyor. Ve dönüp odaya gidiyor. Bende çaresizliğin pençesinde. Kendime bir kez daha kızarak. Ama hayatım boyunca bu bağımlılıktan kurtulamayacağımı bilerek . Hayallerimle baş başa kalıyorum. Unutmayın Büyük mutluluklar, büyük hazlar yerine, Küçük mutluluklar ve küçük hazlarla yetinirseniz. Hem hayattan daha büyük keyif alırsınız. Hemde büyük mutluklar ve hazlara zemin hazırlarsınız. 

 
Toplam blog
: 40
: 498
Kayıt tarihi
: 05.11.10
 
 

Bir gün eğitimde bana sordular. En büyük hayaliniz nedir diye. Gayri ihtiyari şu cümleler döküldü. '..