- Kategori
- Siyaset
Atatürk'ün düzeltilen yanlışları...
Bilime ilk adım...
Atatürk’ün yaptığı ne kadar yanlış varsa hepsi teker teker düzeltilmekte çok şükür. Padişahımız efendimizin suyu çıkmış gibi kalkıp onun yerine memlekete dayattığı Laik Cumhuriyetin, sosyal devletin, hukukun icabına bakarken sıra nihayet “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir, fendir!” meselesine geldi. Zaten TÜBİTAK’ta, YÖK’te, Üniversitelerarası Kurul Başkanlığında ön hazırlıklar yapılmış, bu kurumlar yönetim aşamasında ele geçirilmişti, şimdi sıra bilim adamlarında...
Sen kalk Darülfünun’u kapat yerine İstanbul Üniversitesi’ni kur, sen kalk Nazilerden kaçan ve Avrupa’da Hitler korkusundan hiç bir devletin yüz vermediği bilim adamlarına, profesörlere sahip çık, Türkiye’de çağdaş bilimin inşasında görevlendir, sen kalk Öğretim Birliği yasasıyla medresenin çanına ot tıka, o da yetmezmiş gibi sen kalk yüzde doksanının okuma yazması olmayan bir halkın aydınlatılması için Köy Enstitüleri projesini başlat...
İlk olarak sondaki yanlıştan başlanmıştı zaten düzeltmelere, yani Köy Enstitülerini kapatıp yerine İmam Hatip okullarını açarak. Böylece imam v
İşte bu büyük yanlış tam da Köy Enstitülerinin kuruluş yıldönümünde atılan dev bir adımla düzeltilmeye başlandı. Bilim adamlarının gözaltına alınmalarını alkışlıyor ve buna karşı çıkanlara, “kanıt yok” diyerek ukalalık yapanlara haddini bildiriyorum: Bilim adamı olmak, laik cumhuriyetten yana olmak, çağdaşlıktan yana olmak başlı başına bir suç kanıtı değil mi? Daha ne kanıtı aramaktasınız? Hade...Hade...!