- Kategori
- Siyaset
Bırakın vatandaşa elini ayağını öpeyim masallarını…

Tunceli
Bugünlerde ortalığı yine bulandırdılar, bu seferki haber konusu ise 1935’li 1940’lı yıllarda yaşanan Dersim olayları. Bu siyasi rant için yapılan bir komplo sadece, birilerini yıpratmak için birilerine yaranmak için kullanılan bir malzeme. O halkın duyguları ile oynayıp puan kazanmak için yapılıyor ve o halkta biliyor bu konuşulanlar iki gün sonra unutulup gündemden kalkacağını.
Seksen yıl önce olan bir katliamı bir kıyımı ortaya serip, seksen yıl öncesini suçlayacağınıza, iki binli yıllarda olduğumuz şu günlerde daha bir hafta önce yetmiş yaşında Dersim’li Tunceli’li bir milletvekilini, mecliste kürsüde konuşma yaparken kürsüden tekme tokat alaşağı edildi. Anlamıyorum, kime insanlık dersi verilmeye çalışılıyor. O meclis çatısı altında anca birbirinizin maskesini düşürüyorsunuz.
Önemli olan “özür dilemek…” veya “pardon…” demek değil, o hatayı o yanlışı hiç yapmamak veya bir daha tekrarlamamak önemli. Kafaların içindeki düşünce önemli, fikirler önemli, algılar önemli, ama ne yazık ki düşünce fikir algı görülebilen somut bir şey değil.
O olaylardan seksen yıl geçtiği halde, bugün bu ülkede bir siyasi lider veya otoritesi olan bir kişi çıkıp dese ki “şu insan isyankardır, şu insan bu düşüncededir, derhal cezasını verin…”, insanımız ayaklanmaz mı? İnsanımız sorgusuz sualsiz saldırıda bulunmaz mı? Bunu yapanda olur yapmayan da olur, 1935’li 1940’lı yıllardaki algı bir değil, düşünce bir değil, fikir bir değil. Bu kardeş toplum birbirine düşürülmeye çalışılıyor, sanıyorum ki başarıyorlar. Bu toprağı paylaşıp tapularını bizden alacaklar 1915 öncesi yapıldığı gibi Arap Baharında yapıldığı gibi, paylaşacaklar bu toprakları.
Siyaset denen kavram, sadece seçmenini kandırır; Akp seçmenini, Chp seçmenini, Mhp seçmenini, Bdp seçmenini, olan halka olur. Hak, hukuk, adalet, demokrasi ve özgürlük kimseden öğrenilmez yasal yollardan geri alınır.