Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Haziran '15

 
Kategori
Kitap
 

Buket Uzuner'in son romanı "Toprak"

Buket Uzuner'in son romanı "Toprak"
 

Buket Uzuner, Anadolu’da yaşayan her kültürü ve kadim Şamanlık geleneğini derinden etkilemiş dört unsur; su, toprak, hava ve ateşten ilham alarak yazdığı dörtlemenin ilk eseri;  2012’de çıkan ’“Su” dan sonra, “ Toprak” isimli  romanını bu yıl Mayıs 2015’de yayınladı

 Buket Uzuner “Su’da” eski Türk inanış ve destanlarından yararlanarak bizi modern zamanlarda efsaneler dünyasına götürmüş; bütün varlıkları eşit değerde kabul eden, doğayı ve yaşamı kutsayan Kutadgu Bilig (Mutluluk Bilgisi) kitabının şifreleri ile zihin oyunlarına davet etmişti.

Buket Uzuner, “ Su’da” Yusuf Has Hâcib’in 1069 yılında Karahanlı Türkçesiyle kaleme aldığı büyük eseri Kutadgu Bilig’in ışığında, eskTürklerin tabiat sevgisini, çevreyi korumalarını ele almış; buradan hareketle günümüzde tabiatın yok edilmesi, çevre ve ekolojik dengenin bozulması konularına dikkatimizi çekmişti. Türk dilinin en büyük temel eserlerinden biri olan Kutadgu Bilig bu anlamda Türkiye’de 2000’li yıllarda ortaya çıkan kimlik, çevre, tabiat sorunlarını çözmede bir anahtar olarak kullanılmıştı.

  “Su” ve “Toprak” romanlarının kahramanları hemen hemen aynı kişilerdir. İki romanda da başkahraman Defne Kaman’dır. Defne Kaman: Kadın haklarını savunan, tabiat ve hayvanları seven, sade bir yaşayışı olan araştırmacı bir gazetecidir.

Umay Otacı Bayülgen: Defne Kaman’ın büyük annesidir. Eczacı olan Bayülgen modern bir şamandır. Şamanlara mahsus özelliklere sahiptir. Gelecekten haberler alır. Bitkisel ilaçlar kullanır.

Sahaf Semahat:  Eski Türk efsanelerine ilgi duyan sahaf Semahat’in başucu kitabı Kutadgu Bilig’tir. Tabiatı ve hayvanları seven Semahat, komiser Ümit Kaman’ın da yakın arkadaşıdır.

Komiser Ümit Haydar Kaman: Alevi bir aileden gelen Ümit Kaman sünni bir ailenin kızı Tasvir’i sevmektedir.. Buket Uzuner bu yasak aşkı anlatırken mezhep karşıtlığını şiddetli bir şekilde eleştirir.

 “Su” da konu aktivist ve çevreci gazeteci Defne Kaman’ın İstanbul’da ortadan kaybolması etrafında gelişirken,“ Toprak” da gazeteci Defne Kaman bu defa Çorum’da Hitit dönemine ait büyük bir târihî eser hırsızlığını araştırırken kaybolmaktadır. Okuyucu ”Toprak”ta kayıp gazetecinin izinde,  sürükleyici, heyecanlı bir macera yaşarken kadim Kamanlık (Şaman) geleneğimizin Toprağa olan büyük saygısını ve evrensel toprak etik ve ahlâkını şöyle öğreniyor:

“ Toprak bir canlılar topluluğudur ve bu yüzden bir Toprak ahlâkı vardır.  Ahlâk, kendine yapılmasını istemediğini başkasına yapmamak ve yapılmasına engel olmaktır. Ahlâk, bütün öteki canlıların hak ve sorumluluklarını kabul eden bir vicdan sözleşmesidir. Yeryüzüne gelmiş, yeryüzünden geçmiş ve geçecek herkes aklının derininde bunu bilir. Çünkü vicdan, insanın kafasındadır. Ve bütün insanlar bir kafayla doğar. İnsanı zaten tabiatın bir parçası kabul edenler, Su, Toprak, Hava ve Ateş, Ağaç ve tüm Canları annesi ve ailesi gördüğünden onları hor görmez, satıp ezmez, ihtiyacından fazlasına tamah etmez, kullanıp atmaz. Onlar, bozulan, ağlayan, kuruyan, hasta, küsmüş Toprak’ın iyileştirebileceğini bilirler. Çünkü onlar Toprak’ın canlı olduğunu hiç unutmamıştır. Onlara kam ya da Kaman denir.” “ İnsanın kurtuluşu ve mutluluğu Toprak’ın kurtuluşundadır!”(s.366-367) 

“Toprak’ı” okurken, Çorum ve etrafındaki târihi şehirlere gönlümden bir yolculuk yaptım.  Çocukluğumun bir bölümün geçtiği, en az 60 yıldan fazla bir zamandır yakından tanıdığım Çorum’u ve özelliklerini romanda bulmak beni sevindirdi. Yazarın eserde dediği gibi:                   

“ İnsanların çocukluk yıllarının geçtiği coğrafyaya duydukları bağ ve aidiyet hissi yer çekimi gibidir.” (s.60)

 Saat kulesi, Hıdırlık, Ulu Camii, Kâtipler Konağı, Çorum Müzesi, Bahçelievler ve diğer yer isimleri beni sevgiyle, özlemle kendine çekti. Çorum, tanıdığım bu yıllarda büyük bir değişime uğradı. 1950’li yılların saat kulesi etrafındaki bahçeli, konaklı tipik bir Türk şehri olan Çorum‘u, 60’lı yıllardan itibaren apartman yapma çılgınlığıyla beton yığınına dönüştü. Çorum’un ve çoğu Türk şehrinin başına gelen bu değişimin nedenlerini Buket Uzuner “Toprak’ta” şöyle anlatıyor;

“  Belki de ağaç ve yeşil, toprak ve sokak çeşmesinden akan su, köylülükle özdeşleştirilen yüzyıllık geri kalmışlık ve itilmişliğin acısını çağrıştırıyordu bu millete. O dönemden sonra Türkler için, beton modernleşmeyi, ağaç ve yeşillikse köylülüğü temsil ediyordu, hâlâ da öyledir. Artık kimse köylü, kimse çiftçi olmak, elindeki toprak kokusuyla, çamur izini hatırlamak istemez olmuştu, onların yerine çiçek aromalı sıvı sabunları, oda spreyleri satın almayı tercih ediyordu. Topraktan ve tarladan gelen banal’di, köylü’ydü ama fabrika ve marketten gelen ‘modern’di, kentliydi. Köylü akrabalar, memleketten gelen peynir, zeytinyağı, tarhana, bulgur, pestil, cevizli sucuk, leblebiyle hatırlanan,  sanki evin arka odasında asılmış natürmort manzaraydı artık. Büyük şehirlerde küçük bir çevrede ‘organik gıda’,ekolojik tarım ve çevrecilik akımı henüz başlamamış, toprağın değerinin farkına varılmamış, GDO’lu tohumun sadece çiftçilerin bir üretim sorunu olmadığı anlaşılmamıştı. Her yer beton, plastik, naylon, her şey moderndi.”(S.58)

Çağdaş bir Türk yazarı olan Buket Uzuner, Batıların gözüne girmek ve ödül kapmak için onların ön yargılarına uygun olarak Türkleri ve İslamiyeti aşağılayan veya suçlayan  bir roman yazmamış. Ancak, son yıllarda  yeşile düşman,  vahşi bir rant hırsıyla tabiatımızı, çevremizi ve târihî eserlerimizi tahrip veya yok  eden, lümpen, görgüsüz bir kültürün hâkim olduğu ülkemizde,tabiata ve her canlıya eşit değer veren eski Türk inanış ve geleneklerimizden, Türk mitolojisinden yola çıkarak, çevremizi ve ekolojik dengeyi korumamızı bir macera romanı olayları akışı içinde anlatan Buket Uzuner’e teşekkür borçluyuz. Onun tabiat dörtlemesinin bu ilk iki kitabı "Su"  ve "Toprak’ın" okunmasını tavsiye ediyoruz.

Kaynakça:

Buket Uzuner, Toprak, Everest Yayınları, Mayıs 2015, İstanbul, ISBN: 978-605-141-853-7

 

Haziran/2015

www.zekionsoz.com

 

 
Toplam blog
: 100
: 2186
Kayıt tarihi
: 28.01.12
 
 

1945 Bayburt'ta doğdu. Yüksek öğreniminden sonra çeşitli liselerde öğretmen ve yönetici olarak ça..