- Kategori
- Doğal Hayat / Çevre
Didimli Doğa Yürüyüşçüleri, "Yeni Belediye sınırlarını" keşfe çıktılar...

Büyükşehir yasasıyla birlikte, Didim ilçemizin iki beldesi, beş köyü ilçemizin mahalleleri oldular… Didimli Doğa yürüyüşçüleri grubumuzun bu haftaki yürüyüş programı, yeni mahallemiz olan Akköy – Taşburun parkuruydu…
Sabah çaylarımızı, yürüyüşümüzün başlangıç yeri olan “ Akköy” kahvelerinde içtik… Yıllardır Akköy’ün içinden hep gelir geçeriz, oysa Akköy, birçok yönüyle, hem Dünya hem de ülkemiz çapında çok ünlü köylerimizden birisidir… “ Akköy Kültür Sanat Edebiyat Dergisi” adıyla çıkarılan edebiyat dergisi, Dünya’nın köy adresli tek edebiyat dergisidir… Bu dergiyi, Didimlilerin de yakından tanıdığı, köylere kitaplıklar kuran, dergiler çıkaran, uluslararası düzeyde edebiyat izlenceleri düzenleyen şair- yazarlarımızdan Akköylü Güven Pamukçu çıkarmaktadır… Ayrıca Akköylüler; Atilla İlhan, Samim Kocagöz, Halil Kocagöz, Şükran Güngör, Ferzan Gürel, Muzaffer İzgü, Şennur Sezer, M . Kamil Yıldız, Adnan Özyalçıner gibi Egeli yazarların, şairlerin, sanatçıların adlarını köylerinin sokaklarına vererek, Edebiyata ve sanata olan ilgilerini ve sevgilerini göstermişlerdir… Köyde ayrıca "Cafeolive" adında bir resim atölyesi ve sergi salonu var…
Her tarafı tarih olan bu köyümüz, mübadele yıllarında Balkanlardan gelen Türklerin yerleştiği bir yerleşim yeri olmuştur…
Milet Antik kentinden, Didim Apollon’a uzanan “Kutsal Yol” da bu köyden geçmektedir… Bu köyde Mübadele sonrası Rumlardan kalan eski evlerin restore edilmesine de başlanmıştır… Türkiye’nin en büyük köy kütüphanesi de bu köyümüzde bulunmaktadır…
Göçmen kuşlarının da güzergâhında ve beslenme alanında bulunan Akköy, bu yönüyle kuş gözlemcilerinin de ilgi alanındadır… Özellikle Afrika’dan Mart sonunda gelen Kerkenez kuşları bu köyün saçaklarında yuva yaparak üremektedirler… Bu kuşlar çekirge ve akreplerle beslendiklerinden, bu köye bu yönüyle önemli bir katkı sağlamaktadırlar…
Sebze ve meyve üretimi ile Didim’i besleyen Akköy, son yıllarda çilek ve zeytin üretiminde de önemli hamleler yapmıştır… Balıkçılıkta bu köyümüzün önemli gelir kaynaklarındandır…
Yürüyüşümüz, köyün içinden başladı… Yürüyüşümüz boyunca bize Akköylü güzel bir köpek eşlik etti… Bir ölçüde de bize rehberlik etti… Akköy sahil yönünden Didim Taşburun’a kadar olan yürüyüşümüz, yağmur altında başladı… Farklı yaş ve cinsiyetten oluşan yürüyüş grubumuzda yürüyüşlerimizin müdavimleri Didimli İngiliz hemşerilerimiz de vardı… Akdeniz’e özgü maki türü bitki örtüsü içinde yağmur altında yürürken epey zorlandık… Her taraf yaban çilekleriyle doluydu ve olgunlaşmışlarından epeyce yedik… Çamurlu patika yoldan Akköy deniz sahiline ulaştık… Bu bölge, Menderes Nehrinin getirdiği alüvyonların, atıkların etkisiyle epey sığlaşmış durumda… Bu bölgede çok değerli bir sebze olan deniz börülceleri oldukça fazlaydı… Bu alanda kısa moladan sonra sahile paralel olarak makiliklerin, çalılıkların arasından Taşburun istikametine doğru yürüyüşümüz devam etti… Kekik, adaçayı, yaban çilekleri, yabani zeytin ağaçları bu bölgenin doğal bitki örtüsünü oluşturuyordu… Deniz ise sanki renklerle sınır çizmiş gibiydi… Sahile yakın alanlar, Menderes nehri ve diğer olumsuz çevre şartları ve balık çiftlikleri kalıntıları nedeniyle kirlenmiş gibiydi… Bugünlerde Didim’in en önemli bir gündemi, Balık çiftlikleri sorunudur. Didimliler, Taşburun – Mavişehir arasına kurulması düşünülen “Balık Çiftliklerine karşıdırlar… Yürüyüşümüz sırasında da görmüş olduk ki Balık çiftlikler çevreye, denize, eko sisteme büyük zararlar vermektedir… Bu alanlara balık çiftlikleri kurmak, Didim Turizmini öldürmek demektir…
Belediye sınırlarımıza dâhil olarak, köy olmaktan çıkıp mahallemiz olan Akköy ve çevresini yürüyerek tanımaya çalıştık… Bir sonraki yürüyüşümüz yine Belediye sınırlarımız içinde olan Milet Antik kenti – Akköy arasında 23 Aralık 2012 tarihinde yapılacak…
Görüşmek üzere…
Erdoğan Şahin, Didim
Not : Yürüyüşle ilgili fotoğraflar yazının ekinde Milliyet Galeride