Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Nisan '12

 
Kategori
Yemek - Mutfak
 

Ege usulü; Zeytinyağlı yaprak sarması

Ege usulü; Zeytinyağlı yaprak sarması
 

Yine yeşillendi badem ağaçları.

Yaz mı gelecek acep?

Yine çiçeklendi ayva dalları.

Yine filizlendi üzüm bağları.

Zaten hep yeşildi çam yaprakları.

Asma dalları filizlendi ya birkaç güne kadar, tabii takriben on, on beş güne kadar, pazar tezgâhlarını süslemeye başlar taze yapraklar. Taze yaprak ile yapılan sarmaların da tadına doyum olmaz.

Bugün yaprak sarmasını tarif edeyim dedim, sizlere hani bilenleriniz vardır da bu Ege usulü. Ege’nin tazecik yaprakları ve yeşilliklerinin katkısıyla. Yapması pek zahmetli, yemesi de bir o kadar kolay ve de zevkli.

Taze yaprakları ilk önce teker teker yıkamalı ve bir süre sirkeli suda bekletmelisiniz. Zira üretici, böcek ve haşereye karşı, kükürt ve göztaşı ile ilaçlamakta. Hani durduk yerde lüzumsuz yere kimyasal almayın derim. Gerçi artık ne sebze veya ne et yiyeceğimizi de şaşırmış durumdayız. GDO, antibiyotik, böcek ilaçları ile takviye edilmiş yiyecekleri duyduktan sonra insanın aç gezesi geliyor. Nefis bu, kör nefis. Açlıkla da terbiye edilemiyor ki!!!

Malzemeler;

1 kilo taze asma yaprağı,

3 bardak pirinç,

2 baş kuru soğan,

2 fincan zeytinyağı,

6 adet ince kıyılmış taze soğan,

Yarım demet ince kıyılmış maydanoz,

Yarım demet ince kıyılmış taze nane,

2 adet ince kıyılmış taze sarımsak,

2 kaşık domates salçası,

2 adet rendelenmiş domates,

1 çay kaşığı tuz,

1 çay kaşığı karabiber,

1 çay kaşığı toz şeker,

Sosu için;

1 limonun suyu,

1 fincan zeytinyağı,

1 çorba kaşığı kırmızı pul biber(istenirse acı olabilir)

Yıkanıp, sirkeli suda bekletilen yaprakları, tuzlu suda  çok az haşlayıp süzgüye alıp, süzülmesi için bekletelim. Bu arada iç malzemesini hazırlamaya başlayalım. Genelde malzemeleri çiğden koymayı tercih eder Egeliler ama ben kuru soğanları ince ince kıyıp zeytinyağında ama yağı yakmadan hafifçe kavurmayı ve yıkanarak süzülen pirinçler ile de ateşte bir iki çevirmeyi tercih ediyorum. Soğanın acılığını yemeğe vermemesi açısından. Zira ateşi gören soğan tatlanıyor.

Daha sonra geniş ve yayvan bir kaba bu kavrulan soğan ve pirinçleri koyarak, biraz ılınınca içerisine diğer malzemeleri de karıştırıyoruz. Üzerine de 1 bardak su ilave ediyoruz.

Sarma işlemine başlamadan önce; yaprakların saplarını temizleyerek, sarmayı pişireceğiniz tencerenin dibine sıralar ve üzerlerini yapraklarla kaplayarak, sardığınız sarmaları da üzerine dizer iseniz çok nefis bir tat alacağını bilmelisiniz. Ne kadar püf noktası varsa verdim ahhh bana sır kalmadı;)))

Bizim buralarda ‘’Ben kalem gibi yaprak sararım’’ diye öğünür hanımlar. Kalem var, kalem var! Kalemden kaleme fark var. Kimi kurşun kalem gibi sarar, kimi ben gibi dolma kalem misali. İnanın çok ince olduğu zaman da sade yaprak yer gibi hissediyor insan kendini. Eee o kadar iç hazırladık, tadı gelmesin mi insanın damağına değil mi ya! Tercih meselesi. Ben tarifi verdim, nasıl ister iseniz öyle sarın.

Tepsinin içine yaydığınız veya elinizde sardığınız yaprakları, sardıktan sonra; tencereye sıralayıp, üzerine ağırlık yapması için bir tabak veya tercihan toprak güvecin kapağını koyun. Sarmaları örtecek kadar da su ilave edin ve yeşil erikleri tencerenin kenarına sıralayın ve kapağını kapatın. İlk 5 dakika hızlı ateşte daha sonra da çok kısık ateşte pişmesini bekleyin.

Bitti sanmayın!!! Daha bitmedi…

Suyunu çekip pişen sarmaların üzerindeki tabağı kaldırın ve hazırladığınız, yağlı, limonlu, biberli sosu iyice çırpıp, kaşıkla sarmaların üzerine dağıtın ve kapağını tekrar kapatarak demlenmeye bırakın.

Soğuyan sarmaları, yemek saatine yakın bir zamanda servis tabağına sıralayarak, limon dilimleri ile süsleyin ve sevdiklerinize sunun. Bu arada bu denli uğraş sonunda, övgüyü hak ettiğinizi de bilin. Ellerinize sağlık…

Sofralarınız bereketli ve şen, tarif kârınız Ayşen,

Afiyet şeker olsun.

Ayşen Arslangiray Kura

11 Nisan 2012/ Kuşadası

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 533
: 1375
Kayıt tarihi
: 14.11.10
 
 

Aydoğdu; kızgın güneşinde Ağustos'un, sararmıştı altın sarısı başaklar. Kırlangıçların göç dansın..