- Kategori
- Edebiyat
- Okunma Sayısı
- 120
Halk Hikayeleri-4
Halk hikayelerinin mekanı dünyadır. Kahramanların konuştuğu insan dışı varlıklar geyik, turna, ceylan, dağ,ova, köprü… maddi alem unsurlarıdır. Daha çok hikâyelerin başlangıç yeri Hayber, Herat ve Isfahan’dır. Bazı halk hikâyeleri Kafkaslar ve Ortadoğu’da geçer. Masal kaynaklı halk hikâyelerin mekânı ise Hindistan, Kaf Dağı, Yemen…gibi uzaklık tasvirleri içerir. Göçer hayatın izlerini taşıyan kimi halk hikayeleri doğup geliştiği yerdeki insan faaliyetleri ile ilgili olabilir fakat halk hikayelerinde ana konuya dahil olan kadro çok geniş değildir. Masallardaki mitolojik aksan(düşsel varlıklar) halk hikayelerinde görülmez. Pir, Hızır… insan bedenli varlık olarak tasvir edilmektedir. Hikayelerin büyük kısmı yaşadığı rivayet edilen ve gerçek hayatları romanlaşmış aşıkları konu alır. Ayrıca haklarında hikaye parçacıkları veya epizotlar oluştuğu halde henüz hikaye edilmeyen anlatıları bulunan usta aşıklar da vardır. Hikaye eden aşık, ana konuya ( hikaye edilen aşık) bağlı ikinci derecede konu olarak toplumuna hizmet etmenin anlam ve değeri ölçüsünce vasıflanır. Koşulsuz hizmet, adanmışlık, saflık… Hikaye kahramanlarının arınmışlık-saflık düzeyi dua ve beddualarının gerçekleştiğinin görülmesi ile ifade bulur. “Yaradanım beni Kamber’e kavuştur da, istersen kavuşturduğun anda canımı al!” (Şimşek 1987: 301)”Arzu İle Kamber Hikayesi”
“Yaradanım, ya Rab! Şu bendeki aşkın nısfını bu kıza kerem eyle” şeklinde dua etmesi üzerine Aslı da Kerem’e âşık olur: “Filhâl kız Kerem’e âşık olup yanup tutuşmaya başladı. Heman kız kapuyı açup Kerem ’in boynuna sarıldı ve Âşık Kerem ’in sazını eline aldı. Aşk ateşiyle Kerem’e bu tahrir üzere bu türkiyi söyledi…” (Duymaz 2001: 282). “Kerem İle Aslı Hikayesi “
Halk hikâyeleri biçim ve içerik yönünden birtakım ayrılıklar olmakla birlikte aynı konuyu işleyen çeşitlemeler bulunmaktadır. Örneğin “yanıp kül olma” motifi doğu varyantlarında “ölüp dirilme“ motifi olarak işlenmiştir. “Mezarda gül , güller arasında çalı bitmesi “ sembolik mitlerin uzantısıdır. Mezardaki güller sevdalılar, kara çalı ise cadıdır. Bu durumda masal ve efsane kaynaklı halk hikayelerinin varlığından haberdar oluruz.
Anlatılması günler-aylar alan hikayeler uzun kış gecelerinde anlatıldığı için anlatıcı dinleyicinin uykusu geldiğinde veya kendisi yorulduğunda hikâyeye ara verir. Bu kısımlara hikâyenin yatılacak yerleri denmektedir.
Ertesi günün gecesi anlatıcı (meddah,hikâyeci, âşık):
“Yağdım, estim efendim, sözünüzü balla kestim efendim; hey ocakçı ocakçı, tiryakilere çay dayandıralım; kahvemize yeni müşteri dayandıralım; hikâyemizi dün yatırdığımız yerden uyandıralım.” (Çağlar 1952: 642)
Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.
