Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Temmuz '09

 
Kategori
Eğitim
 

Kafede Oturan İşsiz Üniversite Mezunları YÖK’ü Ve Türkiye Gündemini Değerlendirdi

Kafede Oturan İşsiz Üniversite Mezunları YÖK’ü Ve Türkiye Gündemini Değerlendirdi

İşsiz üniversite mezunları, YÖK hakkında konuşurken Türbanlı bir öğrencinin sözlü saldırısına uğradı.

Karşılıklı atışmada, işsiz öğrencilerin türbanlı öğrenciye; “Bayan olduğunuz için sizlere daha çok acıyoruz. Atatürk cumhuriyetine en çok sizin ihtiyacınız var ama, siz bunun değerini bilmiyorsunuz, ” dediği öğrenildi.

Kafe yetkilileri tartışmanın nasıl çıktığını şöyle anlattı:

“Gençler kafede oturuyordu. Her zamanki gibi aralarında YÖK hakkında konuşuyorlardı. İçeriye Türbanlı bir bayanla, açık saçlı bir bayan girdi. Öğrenci olduklarını sonradan öğrendim. Türbanlı bayan, gençlerin YÖK hakkında konuştuklarını duyunca, ‘YÖK’ kadar başınıza taş düşsün, ” demiş. Daha doğrusu kendi kendine söylenmiş. Gençlerden biri de bunu duymuş. Olay bundan ibarettir.”

Türbanlı bayan kafeden ayrıldıktan sonra da, gençlerin, YÖK hakkında konuşmaya devam ettikleri ifade edildi.

Hukuk Fakültesi mezunu Kadir Ayna, üç yıldır işsiz olduğunu, bu güne kadar birçok kuruma başvurduğunu ancak işe giremediğinden yakındı.

Kadir Ayna, YÖK’e ve AKP’ hakkında şunları dile getirdi:

“Durmadan üniversite açıyorsunuz. İyi güzel de mezun ettiğiniz öğrencilere iş verecek misiniz? Son yıllarda ‘devletin görevi vatandaşa iş vermek değildir’ şeklinde bir fikir ortaya atıldı. Deniyor ki, devlet vatandaş’a eğitim vermekle yükümlüdür. Vatandaş eğitimini alır, aldığı eğitim doğrultusunda da kendi yolunu çizer. Güzel bir savunma. Anayasalarda devletin görevleri sayılırken, devlet vatandaşın işsizlik sorunu ile ilgilenmez, devlet fabrika kurmaz, devlet yeni iş olanakları yaratmaz, devlet yalnızca vatandaşa eğitim verir, vatandaş da aldığı eğitim doğrultusunda kendi yolunu çizer diye bir şey dile getirilmiyor. Bu politikanın adı: ‘Saldım seni çayıra evlam seni kayıradır.’ Böyle devlet olmaz. Devlet eğitir, devlet vatandaşa iş vermek zorunda değildir düşüncesi, yenidünya düzeni ile birlikte siyasetçilerimizin diline yerleşti. ‘devlet baba’ değildir söylemi aldı başını gidiyor. Baba istiyorsak, başımıza mafya babası istemiyoruz ki… Baba kelimesinin içini de boşalttılar. Devlet baba olursa eli sopalı olur diyorlar. Biz baba gibi olan bir devletten söz ediyoruz. Evladı işsiz kalınca bir babanın üzüntüsü nasıl olur? Bir baba evladını nasıl düşünür? Böyle bi baba istiyoruz. Adam gibi bir baba olsun istiyoruz devlet.”

Ayna, YÖK üyesi Bülent Serim’in, YÖK’ten istifa etme gerekçeleri hakkında ise şunları söyledi:

“Türkiye gerçekten zor günlerden geçiyor. TRT, AKP’nin borazanlığını yapan bir yayın aracı haline gelmiştir. İmam hatip mezunları, yalnızca imam olsunlar diye yıllarca uğraş verildi. Olması gereken de buydu. Düz liselerle, İmam hatip liselerinden mezun olan öğrenciler arasındaki görüş ayrılığı toplumsal uzlaşma zeminini ortadan kaldırmaktadır. Birisi, hepinizi İslamcı yapacağız diyen takunyalı imam, diğeri işinde gücünde bir vatandaş… Az önce bize kızan Türbanlı bayan da imam hatip kökenli birine benziyordu. Böyleleri ancak imam hatiplerden çıkar. İslam’da kadından imam olmuyor. Yine de kız öğrencileri imam hatip okullarına alındılar.”

Ayna konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Sosyal demokrasi ve sol fikirlere inananlar susturuldu. Türkiye tek sesli hale geldi. Her yer de AKP’nin dediği oluyor. Bakın az önce şurada kavga ettik. Türbanlı bayan durup dururken bize laf attı. ‘YÖK’ kadar başınıza taş düşsün!’ dedi. Biz öğrenciler yıllarca YÖK’e karşı mücadele verdik. Bu mücadele, akıllı gençler tarafından devam ettiriliyor. Bu İslamcılar neden birden bire YÖK taraftarı oldu? Nedeni açık: YÖK’ün başına İslamcı bir rektör atandı. Kimdir bu Yusuf Ziya Özden denilen rektör? Özden’in Amerika’nın ılımlı İslam projesinin içinde yer aldığı açıkça görülmektedir. Tayyip Erdoğan’ın Ortadoğu Projesinin eş başkanlarından olduğunu biliyoruz. Yusuf Ziya Özden’in de kim olduğu bu kadar nettir.”

Ekonomik durum hakkında ise Ayna şu yorumu yaptı:

“Hani özelleştirme iyiydi. ‘Özelleşti güzelleşti!’ diyerek her yere pankartlar asıyorlardı. Ne oldu? Elimizde ne varsa sattık. Sattıkça fakirleştik. Sattıkça yoksulumuz, işsizimiz artık. İşçi, memur, esnaf, açlık sınırında yaşamaya başladı. Devlet kurumları birbiriyle anlaşamıyor. Herkes geleceğinde endişe duyuyor. İletişim özgürlüğü diye bir şey kalmadı. Herkes her an dinlenebilir. Toplum ikiye bölündü. Bir tarafta laikler, bir tarafta ılımlı İslamcılar… Laikler, bir bir tutuklanıp Silivri Hapishanesine götürülüyor. Hitler de Yahudilere aynı şeyi yapmıştı.”

İşçi Partisi Lideri Doğu Perinçek’in tutuklanmasına kimse bir şey demediğini belirten Ayna, şöyle devam etti:

“ İşçi Partisi lideri ya o… Tutuklasınlar… Ergenekon sürecinde Sol, Perinçek’e yapılanlara seyirci kaldı. Yıllardır solda, Doğu Perinçek düşmanlığı var. Nedir bu düşmanlık? Bari bu gün sus, düşmanca tutum sergileme. Türkiye gördü. Perinçek kadar yüreklice konuşan kaç kişi var şu ülkede. Ergenekon davasında Sıra, ‘bize bir şey olmaz’ diyenlere geldi.

Şunu unutmayalım ki, Türkiye, Amerika’nın ılımlı İslamcıları tarafından esir alınmıştır. Hala bize bir şey olmaz diyen varsa, gaflet dalalet, hatta hıyanet içindedir.”

Yazan: İsmail Cengiz Cengizhan

 
Toplam blog
: 6
: 768
Kayıt tarihi
: 28.02.09
 
 

Elazığ'da doğdum. 1989 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakülte'sini bitirdim. Uzun süre işsiz kald..