Maviler

Duygu ve hayallerini ifade ederken abartıya ihtiyaç duyan, sıradan meseleleri  olağanüstü durum olarak karşılayan  ve  bu sebeple kahramanlara, kurtarıcılara inanç kökleriyle bağlı bir toplum düşünelim. Hakikatin ihmal edilişinden  kaynaklanan  yanılsamalar,  yaşamın her sahasında  kesintisiz kurallar zinciri oluşturup zıtlıklar arasında denge kurarak  yönetenlerin işine yarar. Kullanılma potansiyeli yüksek bir toplum olarak kayıtlara geçse de fedakarlığı erdem kabul edenler daimi yoldadır.

Mistik meselelere, esrarlı ve büyülü hallere, olağanüstülüklere  ilgi ve yatkınlık;   hemen her olguyu akli sebeplerle açıklayan  gerçekçilik  tarafından red edildiği, yok sayıldığı ve küçümsendiği ,eksiklik olarak yaşatıldığı için hakikat kasıtlı olarak ihmal edilmiştir. Yanılsama ve gerçekliğin birbirinden yonttuğu parçalardan  kuralcılığı red eden, insanın coşkulu yanının özgür bırakılmasını isteyen maviler çoğaldı. Halk türkülerinden ve millî ezgilerden oluşturulmuş Rapsodiler söylüyorlardı. Duygusal içtenlik ,insanın yaratıcılığı ,tabiat, felsefi derinlik ön planda olsun diye çabalarken trajedi ve komediye dramı eklediler.

Maviler'in alt sınıflar olarak görülen geniş halk yığınlarının tarihine, kültürüne, diline, edebiyatına, sanatına…  ilgi ve merakı milli tarihlerin ve milli kimliklerin oluşmasını amaçlayan milliyetçilik ideolojisinin doğmasına yol açtı. Tanıdınız mı onları? Göçebeler meşrebinde yaralıdır benim ülkem, bir yanım hep mavidir bu yüzden.