Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Aralık '17

 
Kategori
Ekonomi - Finans
 

Merkez Bankası Neden İstediği Kadar Para Basmıyor?

Merkez Bankası Neden İstediği Kadar Para Basmıyor?
 

   Çoğunlukla duyduğumuz sorulardan birtanesi de ''Merkez Bankası Neden İstediği Kadar Para Basmıyor?'' sorusudur. Bunu anlayabilmek için tabiki de çeşitli uygulama ve esasları bilmek gerekir. İstenilen miktar da para basımının sonuçları,ekonomiye etkisi ve dahası. Öncelikle şunu belirtmek gerek ki öyle bildiğimiz gibi sınırsız para basıp dış borçlarımızı kapatmayı,asgari ücreti arttırmayı, en iyi yatırımları yapmayı, en iyi teknolojiyi sağlamak oldukça zor. Evet aslında hepimiz isteriz değil mi bunların olmasını, refahı, yaşam standartlarının artmasını ve tabi ki de cebimize çok para girmesini. Biliyorum İsteriz ama sonuçlarını bilmeden isteriz bunları, sanki Merkez Bankası'nin başında biz varmışsız gibi isteriz. Şöyle ki para basma dediğimiz yani emisyon sadece ve sadece TCMB tarafından yapılmaktadır. Para basmanın veya parayı piyasadan çekmenin belli başlı amaçları vardır. Bunlardan bir tanesi Enflasyon ve Deflasyon gibi nedenlerle para arzını arttırarak yada azaltarak çözüm arayışıdır. Biliyoruz ki sadece para basımı bu sorunları tek başına çözemez. Maliye Politikaları ve Para Politikaları beraber işleyince ancak ozaman bir yere varılabilir.

 Maliye Politikalarına baktığımız zaman vergi oranlarını değiştirip, sübvansiyonları değiştirip veya kamu harcamalarını değiştirip ekonomiye müdehale edilebilir. Aynı şekilde para politikalarıyla da ekonomiye müdehale etmek büyük önem taşır. Lakin para politikası uygularken işin ehli Ekonomist,Analist,Kurul Üyelerinin oldukça donanımlı olması kaçınılmazdır. Kağıt banknotların maliyeti aslında değerinden baya düşüktür. Maliyetinin düşük ama değerinin bu kadar yüksek olmasındaki etmen, tüm herkes tarafından değişim aracı olarak kabul edilmesi ve bu değişim aracının her alanda kullanılması maliyeti ne kadar düşük olursa olsun değerini ister istemez etkilemektedir. Bu değer genellikle yurtdışı döviz oranları ile belirlenir yani piyasada aynı bir mala olan talep gibi değişir. Bunların diğer etmenleride enflasyon, dış ticaret, cari açık gibi etmenlerdir.
 
  Gelelim asıl meseleye,eğer ki oterite para basımını çok arttırırsa para arzı eğrisi dediğimiz LM eğrisi sağa doğru kayacak ve faizler çok düşecektir. Faizlerin çok düşüşü heleki enflasyonist ülkelerde yani fiyatların yüksek olduğu ülkelerde tüketimi (faizin düşüklüğüne bağlı kredi çekimi) arttırarak mal ve hizmetlere talebi daha da arttıracaktır. Böyle olunca zaten enflasyonist olan piyasa iyice fiyatları yukarı çekip hiper enflasyon adını verdiğimiz ve ekonomik krizlerin kaçınılmaz olduğu yere gelecektir. Para basıp borçlarımızı kapatalım yada para basıp asgari ücreti çok arttıralım,cebimize çok para girsin diye düşünürken,sistemin böyle olmadığını görmüş oluruz.
 
  Faizlerin düşürülmesine başka bir çare arayalım dersek bunu maliye politikaları ile de yapabiliriz. Geçmişe bakıldığı vakit bu şekilde para basımlarının olduğu ülkeler mevcuttur. Mesela Almanya Birinci Dünya Savaşında savaş giderlerini karşılamak için durmaksızın para basmıştır. Enflasyon hiper enflasyona dönüşmüş paranın değeri azalmış,fiyatlar oldukça yüksek seviyelere gelmiştir. O dönemlerde kömür almak için harcanan para ile o parayı yakarak ısınmak daha karlı hale gelmiştir. İşte sonuçlarının ağır ödendiği bir politikaya girildiği zaman geri dönüş maalesef çok uzun zaman almaktadır.
 
 
 
Toplam blog
: 27
: 342
Kayıt tarihi
: 16.05.17
 
 

Afyon Kocatepe Üniversitesi, İktisat (ekonomi) bölümü mezunu olan İsmail Polat Karadağ, iktisat eği..