Mukoş’un Suudi Arabistan izlenimleri…

Edebiyat öğretmeni idi, emekli olmaya karar verdi yeni, hem yüreği hem de görüntüsü güzel olan insanlardandır kendisi…

Yeğeni iş gereği Suudi Arabistan’a gidince, Mukoş’u da davet etmiş, o da kültür kültürdür, bir gidip göreyim demiş…

Buradan giderken elbette tedbirli gitmiş, bej rengi pantolon, bej rengi uzun gömlek almış, uygun bir başörtüyü de ihmal etmemiş ki, o güzelim saçlarını saklasa bile güzelim gözlerini, dudaklarını saklaması ne mümkün!

Uçaktan indiği anda bej renkli tesettürlü giysisini beğenmemişler, “Çarşaf, çarşaf” diye çarşaflara bürünmüş, gözleri bile alt kattaki balkonlara takılan hapisanemsi karelere bölünmüş kumaşlarla saklanan kadın ahlak polisleri işaret parmaklarını sallaya sallaya bağrışmışlar!

Onların dışında da hiç kadın göremedim zaten diyor!...

Kadın sesi de duyamamış!

Duyduğum diyor, henüz on yaşına erişmemiş kızlardan oluşan ilahiler okuyan solo ya da korolar!

Her yerde o sesleri henüz şekillenmemiş çocuklara, genelde de kızlara, ait ilahiler!

Ergenliğe adım attıklarında, yani açıkçası regl olduklarında, o sesler artık haram!

Kim bilir kimlere ne çağrıştırıyorsa artık!

……

Sefaleti anlatmam mümkün değil diyor Mukoş…

……

Kabe’nin orası biraz daha havadar diyor…

Cidde’de biraz daha nefes aldım diyor, baş örtümden az buçuk saçlarımın görünmesine karışmadılar.

……

Hayvanat bahçesinde dişi hayvanlar kafeslerin ardındaymışlar!

İlk hayvanat bahçesi dediğinde acaba külot mu giydirmişler dişilere diye düşünmüştüm, üremek için tutuyorlar herhalde, kafeslerin dip köşelerinde…

Erkek hayvanları görebiliyor ziyaretçiler, onlar da zaten turistler!...

Dişi hayvanlar, kadınlar kapılar, pencereler ardında, zindanlarda…

……

Allah’ın yarattıkları Allah adına esir ediliyor… Müslüman bir ülke olan Suudi Arabistan’da!

Diyecek bir sözüm daha kalmıyor, boğazımda düğümler, dilimde neredeyse küfürler…

Gülgün Karaoğlu

Eylül,09/08