Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Hikmetullah Yetkin Gazeteci Yazar

http://blog.milliyet.com.tr/hikmetullahyetkin

16 Ekim '12

 
Kategori
Güncel
 

Siyaset ve kültür

Siyaset ve kültür
 

Siyaset ve Kültür


İnsanoğlu neden hep ikinci planda tutuluyor anlamadım gitti?  Farklı bir metabolizmaya yer vermeden, kendi fikirlerine uygun, kaidesiyle aldıklarını sanan, fakat o fikirlerini temel almayarak halk dilinde torpil diye tabir edilen unsuru ele almaktadırlar. Bunların bir sebebi olması gerekmez mi? İlle de ensemiz mi kalın olacak, ya da yalakalığı fevkalade yapmamız mı gerekli? Kusura bakmasınlar biz böyle olamayız. Kültürlü bir ülkede olduğumuzu sanan toplum değiliz. Evet, bizler kültürlü bir toplum olarak görünüyoruz. Velâkin uzaktan yakından alakamız bulunmamakta… Bir misal ile açıklayalım; deprem anında medeni bir şekilde sıraya gireceğimize (ki medeni olmamız imkânsız) bir birimizi ezerek, yamalayarak bir şey elde etmeye çalışıyoruz. Bunların doğal olmadığını ve ne olursa olsun daha iyi bir doğrultuda kendimizi kanıtlamamız gerektiğini biliyoruz (Japonya’ya ya ulaşmamız imkânsız olsa gerek).

Bir de bu örneği vermeden geçemeyeceğim; Ankara’nın Arena kapalı stadyumunda bir program düzenlendi. Bu düzenlenen programda yer almak için sabahın dördünde sıraya girmek gerek, başlarda çok sakindi ama memurlar içeri alır almaz B blok girişinde yığılma olmaya başladı. Oradaki memurlar kapıyı açarak içeriye almaya başlayınca… Her şey üst üste binildi, kimin sesi nerde… Kimin eli nerde… Kimin vücudu nerde olduğu belli değildi. Bayanların vücut dirençlerinin yükselmesiyle bağırmaları bir tarafa… Kızartılmış tost gibi ezilmelerde cabası… Bunu niçin anlattığıma gelince, bizler kültür camiası dediğimiz. Fakat kültürden aşağı yukarı hiç alakamızın olmadığını anlamamız gerekmez mi? Kültür demek; insanları farklı kılıfa koyarak bir şeylerin kıvrılması değil! İnsanların medeni bir şekilde usule uymalarıdır (Fazla kıvrılırsak isimlerimizden şüphe etmeliyiz). Tabi ki bunların arasında istisnalarda bulunmakta… Ama kusura bakmasınlar istisnalar kaideyi bozmaz. Bu kültür meselesini bırakalım da asıl meselemize dönelim. Bizler menfaatler diyarında yaşamaktayız. Nasılsa bir siyasetçinin, kendi camiasında olan usule uygun bir şekilde değil de kendi menfaatleri doğrultusunda emek vermeyen şahsı, bir üst düzeye getirmesi gibi… Parti deyip de geçmeyelim.

Partide olup da hiçbir unsuru veya parti tüzüğünü bilmemektense, partiden uzak kalarak partiyi çok iyi bir şekilde kavramayı tercih ederim. Çoğumuz parti denilen menfaat dairesinde üç yüz altmış derece döndüğümüzü sanan, fakat hiçbir şekilde aktif rol almayan bir toplumuz. Bunlar bir hakaret değil, bizlerde oluşan eksikliktir. Bunlar bizlerde oluşan tembellik diyelim. Hangi birimiz kanuna göre hareket ettiğimizi sanıyoruz (devlet kadrosunda olanlar hariç). Biz Amerika’ya kafa tutmaya çalışırsak Amerika’da bizi deve kuşu gibi kafamızı toprağa sokar. Bizlerde deriz ki: kafamızı soktuk kimse bizi görmesin! İşte bizlerde torpil üst safhada olduğu sürece gelişmemiz imkânsız. Yağmurda Şemsiyeyle dolaşmak yerine Islanarak yolunuzu bulmayı tercih edin (Bu söylenenler toplumun nabzı olarak yazıldı.) 

 
Toplam blog
: 115
: 984
Kayıt tarihi
: 15.10.12
 
 

Susmak en iyi cevap olsa gerek. Basitin yorumu, ağırın taşını sayar sadece...  Hikmetullah Yetkin..