Umutsuz bir hayat mı yoksa umutlarımızla yaşamak mı?

Umutlarımızla yaşamak umudumuzun peşinden koşmak ya da umutlarımızın hiç ummadığımız bir anda yok olması. Aslında umut etmek beklemek insanoğluna çok zarar verebilir. Aynı zamanda güç, hırs, azim gibi değerleri de denememize sebep olur.

Umut ettiğimiz olaylar veya gerçekleşmesini istediğimiz dileklerimizin peşinden koşarken nedensiz yere yaptığımız hatalarda doğmasına yol açarız. Yapılan hatarın bazıları geri dönüşü olabilir bazılarınında geri dönüşü olmaz. Ama bu yaşananlarında tam tersi olabilir.

Umutlarımızın karşılığını aldığımız zamanlarda olur. Herzaman umut etmek kötü sonuç getirmez. Mesela sevdiğimiz biriyle bir yuva kurmayı umut etmek, maddi imkanları kısıtlı bir bireyin şans oyunlarından para kazanmasını umut etmesi, bir babanın sahip olduğu üç kız çocuğundan sonra bir erkek evladı olmasını umut etmesi gibi. Yani hayatımızda o kadar çok umut düşüncesi var ki aslında hayatımızın ne kadar zorlaştığını görmemek elde değil.

Umut etmek kötü mü yoksa iyi mi? İşte bu sorunun cevabını merak edenlere:

Umut kişiden kişiye fark eder. Kimine göre çok erdemli bir düşünce kimine göre çok büyük bir hayal kırıklığı olarak düşünülür.

Benim düşüncem de şu;

Ne umutsuz yaşarım ne de umutlanırım.....