- Kategori
- Edebiyat
Yer Demir, Gök Bakır.

Burjuva,Kemal?
Noktalama işaretlerinin yazında ve anlatımda çok ciddi rolü vardır. Zaten bir anlamı ve değeri olmasaydı neden kullanıma ihtiyaç duyulsun ki…?
Meşhur örnektir,
Oku oğlum, baban gibi eşek olma.
Oku oğlum baban gibi, eşek olma.
Bu iki yazımdaki farkı fark ettiniz mi?
İlk cümlede virgülün konulduğu yer itibarıyla verilmek istenen şudur…
Oğlum okursan şayet, baban gibi bir eşek olmazsın, baban bir eşektir.
İkinci cümledeki virgülün yerinden dolayı verilmek istenen mesaj ise şudur…
Baban okumuş adamdır bu nedenle eşek değildir, ama sen okumazsan şayet, bir eşek olursun…
Şimdi gelelim Nazlı Ilıcağın da bir yazısında bahsettiği Nazım Hikmetin bir şiirine…Hem de onun yazdığı haliyle, tıpkısıyla…
Trabzon’dan bir motor açılıyor, sahilde kalabalık.
Motoru taşlıyorlar, son perdeye başlıyorlar.
Burjuva Kemal'in omuzuna binmiş, Kemal kumandanın kordonuna.
Kumandan kahyanın cebine inmiş, Kahya adamlarının donuna.
Uluyorlar
Hav... Hav... Hak... Tü.
Bu şiiri bir de şöyle okuyunuz lütfen…Daha doğrusu tamamı bu olmayan 28 Kanunisani adlı şiirin bu kısmını…
Trabzon’dan bir motor açılıyor; sahilde kalabalık.
Motoru taşlıyorlar, son perdeye başlıyorlar.
Burjuva, kemal'in omuzuna binmiş, Kemal, kumandanın kordonuna.
Kumandan, kahyanın cebine inmiş, Kahya, adamlarının donuna.
Uluyorlar
Hav... Hav... Hak... Tü.
Farka dikkat lütfen…
Kemal derken kastının Atatürk mü yoksa İttihatçı kara Kemal namıyla bilinen Kemal mi olduğu bile tartışmalıyken biz kastının Atatürk olduğunu farzederek analizimizi sürdürelim…
Nazlı hanımın yazdığı biçimiyle değerlendirirsek virgülün yerinden dolayı Kemal’i bir burjuva gibi nitelendirmiş olduğu değerlendirilebilir. Ama bu durumda anlam oldukça düşüktür.
Burjuva Kemal’in, omuzuna binmiş…. Peki kim binmiş burjuva Kemal’in omzuna? Diyebilirsiniz ki şiir bu her şey apaçık olmak zorunda değil…Peki şiirin devamında her şey daha açık ama…
Kemal kumandanın kordonuna.
Kumandan kahyanın cebine inmiş,
Kahya adamlarının donuna.
Peki ya ikinci yazılışa dikkat edermisiniz lütfen…
Burjuva, Kemal’in omzuna binmiş yani bastırıyor, Kemal de kumandanın kordonuna, kumandan ise Kahya’nın (Kahya Yahya ki onbeşleri katledendir, ve bu şiir onbeşler olarak bilinen Mustafa Suphi ve arkadaşlarının Karadeniz’de katli üzerine yazılmıştır) Kahya ise Onbeşlerin donuna…
Görüldüğü üzere üstat Nazım, Mustafa Kemal’i burjuva olarak nitelememiştir, zaten Mustafa Kemal’in de burjuvalıkla hiç mi hiç alakası yoktur ve Nazım Hikmet de bunu gayet iyi bilecek kadar derinliklidir….
Gelin Üstat Nazım’ı küçük düşürme, değersizleştirme, bühtan, çabalarını bir yana bırakalım…Zaten onun kurtuluş savaşını ve onun önderini dehşetle güzel anlattığını herkes bilir…
İşte ’28 Kanunisani’ şiirinin tamamı…Şiirin tamamı onun neyi anlattığını ayan beyan ortaya koyuyor… Manasını da…
İşte üstadın o şiiri…
28 KANUNİSANİ
ta ata aa ta ta ha ta tta ta
tarih
sınıfların
mücadelesidir
1921
kanunisani 28
karadeniz
burjuvazi
biz
on beş kasap çengelinde sallanan
on beş kesik baş
yoldaş
bunların sen
isimlerini aklında tutma
fakat
28 kanunisaniyi unutma!
“siyah gece
“beyaz kar
“rüzgar
“rüzgar”.
trabzondan bir motor açılıyor
sa-hil-de-ka-la-ba-lık!
motoru taşlıyorlar
son perdeye başlıyorlar!
Burjuva, kemal’in omuzuna binmiş
kemal, kumandanın kordonuna
kumandan, kahyanın cebine inmiş
kahya, adamlarının donuna
uluyorlar
hav… hav… hak… tü
yoldaş unutma bunu burjuvazi
ne zaman aldatsa bizi
böyle haykırır:
- hav…hav…hak…tü
- gördün mü ikinci motörü?
- içinde kim var?
- arkalarından gidiyorlar.
- ikinci motör birinciye yetişti
- bordoları bitişti
- motörler sarsılıyor
- dalgalar sallıyor sallıyor dalgalar.
- hayır
iki motörde iki sınıf çarpışıyor
- biz onlar!
- biz silahsız onlar kamalı
- tırnaklarımız
- kavga son nefese kadar
- kavga
- dişlerimiz ellerini kemiriyor
kamanın ucu giriyor
- girdi…
- yoldaşlar, ey!
artık lüzum yok fazla söze:
bakın göz göze
- karadeniz
on beş kere açtı göğsünü,
on beş kere örtüldü.
onbeşlerin hepsi
bir komünist gibi öldü
1923 Moskova / Nazım Hikmet
İçimden gelmedi azizim bu defa sıcak gündemi yazmak…
Hele bugün savcı Zekeriya Öz’ün, Başbakan’ın kendisini tehdit ettiğini içeren açıklamasını da işitince, neyi yazacaktım ki…Yargıyı etkilemek dahi suçken onu tehdit etmek, soruşturmaları durdurma talebinde bulunmak nasıl iştir…!Anlaşılıyor ki Başbakan gözü iyice karartmış, Allah encamımızı hayretsin…
Yazdık yazdık, yazıyoruz…
Yer demiiir gök bakır.
İbrahim Erol
Fizikçi-Bilm uzm
gazete54.com
8 Aralık 2014