''Bayram paramı versem Arshavin'i alırlar mı dede?''

Şimdiki çocuklar beni çok şaşırtıyor!.. İnanılmaz derecede futbol ve basketbol bilgisine sahipler. Geçen gün kanalların birinde dokuz yaşında bir çocuğu dinledim; yumurcak, otoriter edasıyla futbol yorumu yapıyordu. Üstelik bizim takımlarımızı değil, Manchester United ile Chelsea'yi analiz ediyordu. Neymiş efendim, M. United, Chelsea'ya göre daha güçlü bir kadroya sahipmiş. Chelsea'nın her mevkiye birer takviye yapması gerekiyormuş. Ne yalan söyleyeyim, ağzım açık izledim küçük yorumcuyu. 

Dokuz yaşındaki torunumun da ondan aşağı kalır yanı yok. Hafta sonları basketbol kursuna gidiyor. Hocası çok yetenekli olduğunu söylüyor. Üstelik koyu bir Galatasaray taraftarıdır Efe. Galatasaray'a kimlerin geldiğini, kimlerin gittiğini çok iyi biliyor. Transfer söylentilerini dikkatle okuyor. Yaz başında Drogba'nın transfer edileceğini duyunca sevinçten deliye dönmüştü. Ben, ''O, çok para ister, alamazlar oğlum, fazla ümitlenme, '' dediysem de dinletemedim. Olmayınca da üzüldü. Bir süre sonra spor sayfalarında Forlan haberi çıkınca bizim Efe'nin yine gözleri parladı, ''Dede Forlan'ı alıyoruz yaşasın!, '' diye sevinç çığlıkları attı. Forlan haberi de fos çıkınca neye uğradığını şaşırdı bizimki. Ben ortamı yumuşatmaya çalışırken Arshavin gündeme geldi. Drogba ile Forlan tranferlerinin gerçekleşmemesi ile büyük hayal kırıklığı yaşayan Efe bu haberle biraz olsun umutlanmıştı. Elinde gazeteyle bana geldiğinde gözlerinde sevinç pırıltıları vardı. Ama yine de temkinli yaklaşıyordu. İki kez yaşadığı hayal kırıklığı Efe'yi küçük yaşında çabuk olgunlaştırmıştı. Gazetelerin abartılı haberlerine olan güveni azalmıştı. Parmağıyla Arshavin'in büyük boy resmini göstererek, ''Ne dersin dede, Arshavin'i alabilir miyiz?'' diye sordu. 

Ben, ''Keşke alabilseler ama Galatasaray'da o kadar para yok, '' dedim. Benim bu lafımı duyan Efe elindeki gazeteyi bırakıp sessizce odasına gitti. Bir süre sonra döndüğünde elinde para çantası vardı. Çantayı açtı, içindeki paraları saydıktan sonra ne dese beğenirsiniz: ''Dede bayramda topladığım üçyüz beş lirayı Galatasaray başkanına göndersem Arshavin'i alırlar mı?'' 

Oysa ki bayram parası onun için çok değerliydi. Günde birkaç kez sayıp kontrol ederdi. Arshavin'in alınması uğruna bayram harçlığını bile ortaya koymuştu Efe. 

Gördüğünüz gibi Sayın Başkan, taraftar varını yoğunu ortaya koydu. Sıra sizde...