Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Mart '07

 
Kategori
Aile
 

''Ben zor ve huysuz bir kadın değilim.. ''

''Ben zor ve huysuz bir kadın değilim.. ''
 

Genelde ev ahalisinin şikayetçi olduğu kişi anneler ve eşlerdir.. Çünkü anneler ve eşler, daha çok koruyucu, daha fazla detaycı, daha fazla hükmedici, daha fazla mükemmelci, daha fazla konuşan olduğu içindir bu..

Oysa anneler düzeni, temizliği, ve onların rahatı, geleceği için yapar tüm bunları.. Ev halkı her ne kadar bunları işkence olarak görse de anne için fedakarlıktır, özveridir tüm yapılanlar...

Kızımın ve eşimin birlikte karar verip bu konuda dile getirdikleri serzenişleri sıralayayım..

‘’Çok şikayetçilermiş benden.. Sevgili eşim ve biricik kızım... Neymiş efendim, çok sinirliymişim, çok asabiymişim, çok titizmişim, çok konuşuyormuşum ortamı çok geriyormuşum... Vezir azabı çektiriyormuşum(nasıl oluyorsa)... Tabii bu meziyetlerim kendilerinin belirledikleri ölçülere göre çok, yoksa ben fazla abartı bulmuyorum kendimde....

Bilmem kimin annesi gibi değilmişim, odasını toplamasa bile kızmazmış, derslerini çalışmasa bile hatırlatmazmış, az yedin çok yedin, ellerini yıka, dişlerini fırçala demezmiş ’’....

Olabilir efendim bir anne diğer bir anneye benzemez.Benzeyen tek tarafları yüreklerinde ailesine karşı taşıdıkları sevgidir.. Onlar için düşündükleri kolaylıklar ve özverilerdir...... Bir annenin kuralları diğer bir anneyi bağlamaz... Anneler çocuklarının yapılması gerekenleri, söylemeden yaptığını gördüğü ana kadar tüm ikaz ve uyarılarına devam eder...

Anneler ve eşler bilirler bıraksalar kendi hallerine ve keyiflerine ortada ne bir düzen, ne bir temiz ortam, ne yapılmış dersler, ne yerine kaldırılmış giysiler olur... Her ne kadar karşı taraf için böyle ortamların kendilerini sıkmadıklarını, rahatsızlık vermediklerini hatta çok daha fazla rahat ettiklerini söylese de annelerin ve eşlerin içi rahat etmez.... Birde üstüne üstelik annelere de rahat olmaları tavsiye edilir....

Tıpkı karmakarışık bir masada düzen içerisinde çalıştığını ifade eden biri gibi...

Anneler çok meraklı değildir sürekli takip halinde olmaktan, sürekli ikaz lambası vazifesi görmekten... Duramazlar, rahat edemezler... Bazen umursamaz denemeler yaparlar fakat, maalesef sonuç hüsranla sonuçlanır.... İpin ucunu kaçırmak istemez anneler ve eşler......

Anneler ve eşler düzeni, tertibi sever, temizliği sever, her şeyi yerli yerinde ve kuralında uygulanmasını sever... İster ki çocuğunun, eşinin düzenli tertipli olmasını, çalışkan olmasını, örnek olmasını, sürekli ders çalışmasını, tüm derslerinden 100 almasını.... İster ki ileride başarılı biri olmasını evladının kendi ayakları üzerinde özgürce ve güçlü durmasını.... Korkarlar ya olamazsa diye, ya başaramazsa diye... Bundan dolayıdır annelerin sürekli kocuşmaları, vezir azabı çektirmeleri (onların deyimiyle)... Sadece mükemmeli aramalarındandır..

Daha devam ediyor şikayetler;

‘’Ben huysuz muşum, zor bir kadınmışım, zor bir anneymişim’’

Değildir ..... Anneler ne huysuzdur nede zor bir kadındır... Onları bu hale getiren ev halkıdır.. Fakat kabul görmez bu düşünceleri annenin.Çünkü tek kalır çoğu zaman....

Ama sonra ortalık durulunca gelirler '' sen hem huysuz, hem zor ama çokkk tatlı bir anne ve kadınsın ''dediklerinde tüm yelkenler suya iner anneler ve eşler tarafında...

Sevgi ve aile kavramı da bu olsa gerek..

 
Toplam blog
: 529
: 3765
Kayıt tarihi
: 29.08.06
 
 

İstanbul'da doğmuşum... Dünyalar tatlısı bir kızım var... Herkesi kolay kolay sevemem... ..