Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Şubat '07

 
Kategori
Edebiyat
 

" Binbir gece masalları "

" Binbir gece masalları "
 

"Kadınlara inanma! Vaatlerine gül geç!

Çünkü onların iyi ya da kötü halleri ferçlerinin (cinsel organlarının) heveslerine bağlıdır. Güya aşktan söz ederler; oysa hainlik onları sarıp giysilerinin titreşiminde şekillenir. Yusuf' un dediklerini saygıyla anımsa; Adem'i cennetten kovdurmak için iblisin kadını kullandığını unutma! Kendine de güvenme! Bir işe yaramaz!

Çünkü yarın, bağlandığın kişide saf aşkın yerini çılgın bir tutku alacaktır. Hele hiç şöyle deme: Aşka düşersem, aşıkların çılgınlığına kapılmayacağım! Sakın bunu söyleme! Çünkü gerçekte kadınların ayartısından yakasını sıyırmış bir erkek, olmayacak şeydir..."

Şehriyar ve Şahzaman, iki kardeş hükümdar. Yazgıları bir, kaderleri aynı. Eşleri tarafından aldatıldıkları için kadınlara düşman. Şehriyar daha öfkeli, daha acımasız. Hergün bir kızla evleniyor ve ertesi gün öldürüyor. İçindeki intikam duygusunun ateşi bir türlü sönmek bilmiyor. Gün geliyor evlenilecek kız kalmıyor, vezirin kızı Şehrazat mecbur kalıyor evlenmeye. Her gece bir masal anlatıyor; birbiri ardına eklenen, binbir gece süren. Masallar bitiyor, intikam ateşi sönüyor, bize de yıllarca dillden dile anlatılan büyülü bir dünya kalıyor.

"Bir gece Harun Reşit, kollarında biri Medineli, öteki Küfeli, sevdiği iki güzel genç kızla yatarken önce hangisini yeğlediğini dile getirmek istememiş, sevişme sonunda bunlardan birinin ötekine üstün geleceğini düşünmüş. Elbette ödül, onu en çok hakedenin olacakmış. Medineli köle, onun ellerini tutmakla ve tatlı bir biçimde okşamakla başlamış.

Küfeli köle, biraz aşağıya yatmış, onun ayaklarını oğuşturuyormuş; bundan yararlanıp elini yukarıya kaydırıp usulca bastırıyormuş. Bu hafif bastırışların etkisiyle heyecan artmaya başlamış. O zaman Küfeli köle hemen işe girişmek üzere yeltenmiş.

Medineli köle: “Görüyorum ki ana sermayeyi kendine saklıyorsun, kârlarından yararlanmamı bile düşünmüyorsun.” demiş. Bunun üzerine rakibini itmiş. O zaman geri itilen kırgın köle, peygamberin sözlerini iyi bildiğinden: ”Peygamberimizin, ‘Ölü bir toprağa yeniden can veren onun tek sahibi olur!’ sözlerine uyarsak, bu benim hakkımdır.” demiş.

Gelgelelim mücadeleyi bırakmayan Medineli köle, peygamberin sözleri konusunda rakibinden aşağı kalmadığından: “Peygamberimizin, ‘Av hayvanı, onu yerden kaldırana değil, onu elde edene aittir!’ sözlerine uyarsak, bu bana aittir.” demiş. Bu sözleri duyan halife onlara hak vermiş ve o gece her ikisinin gönlünü de hoş etmiş, (376.gece)" (Orjinal metin üzerinde düzeltme yapılmıştır!)

Aşk yaşantısı hakkında geniş bilgi veren bir yapıttır, bu eser. Şiir, hayal gücü, cinsellik, kuruntu ve coşkunluk bir araya gelmiştir. İlk yazılı hali 8. yüzyılın yarısında ortaya çıkmış ve 13. yüzyıldan beri de hiç değiştirilmemiştir. Birçok bilim insanı bu yapıtın Hintçe’den Farsça’ya çevrildiği, aslında Mısır ve Arapça bölümlerin önemsenmesi gerektiği görüşündedir. İlk baskı 1814’te Kalkuta’da; 1825-1838 ve 1842-1843 yıllarında Avrupa’da basılmıştır.

"Binbir Gece Masalları"nın içeriği hakkında çok fazla bilgi sahibi değiliz. Neredeyse erotizmin uç noktalarında bir anlatımla, yıllardır anlatılır ve biz çocuklar için masallar kategorisinde değerlendiririz. "Sinbad, Alaaddin'in Sihirli Lambası, Ali Baba ve Kırk Haramiler" gibi masallarda aynı kitapta yer alıyor fakat, genel itibariyle yetişkinler için okunabilirliği olan bir kitap. Ayrıntılı incelendiğinde; ışıltılı ve renkli bir dünyanın kapılarını tüm çıplaklığı ile açtığını görüyoruz. Dikkat! Girmek isterseniz bu büyülü kapıdan; sizi bekliyor. İyi okumalar.

 
Toplam blog
: 432
: 6177
Kayıt tarihi
: 08.10.06
 
 

Med cezir içinde kafasına estiği gibi yaşayan bir havva kızı birazcık kağıt kalem aşinalığı olmas..