‘Âlemin Kralı’ Türk malı…

ATV’nin yeni komedisi ‘Âlemin Kralı’, sezona iddialı giriş yapanlardan! Toplamda üçüncü olan dizinin bu başarısında, hem yeniliğin hem de kadronun payı büyük. Ancak ana etken, uzun yıllar ‘Olacak O Kadar’ diyerek güldüren Oya Başar’ın varlığı. ‘Benim Annem Bir Melek’te despot kaynanalığa soyunup kök söktüren Neriman’ın hakkını veren Başar, kaynanalık hükümranlığını çok sevmiş olmalı ki aynı havaya ‘Âlemin Kralı’nda da bürünmüş. Asalet Hanım karakterine de cuk oturmuş! Şafak Sezer ise alışılmış üslubuyla karşımızda. Hani bazı roller vardır oyuncuya yapışıp kalır. Sezer’inki de öyle işte! Yakışmıyor değil ama birkaç bölüm sonra alışkanlık kâbusu izleyicinin üstüne çöküp bezginliği tetikliyor. Bizden söylemesi… Güldürmeyi ve seyirci çekmeyi bilen Sezer’in mimikleriyle tarzını yenilemesi lazım. Zeynep Gülmez de Sezer’e iyi bir ortak. Mehveş karakteri, Abiye gibi değil. Sürekli konuşmayıp kocaya daha çok fırsat bırakmakta… ‘Parmaklıklar Ardında’ kalınca susmayı öğrenmiş tabii. Yasemin olarak kursağında kalan masaj salonunun özlemini de çekiyor, yazık. ‘Kuzu’luktan ‘Kral’lığa terfi eden Sezer, bu eşin kıymetini bilsin bari! Diğerleri de senaryonun gereğini yapıyor diyerek ‘Âlemin Kralı’nın içeriğine geçelim…

‘İstanbul’un Altınları’nı yerinden eden ‘Âlemin Kıralı’, krallığını ilan ederken tahtı ‘Türk Malı’ndan aldığını hissettiren bir sit-com! Şiveli konuşan papağan orijinalitesiyle dikkat çeken dizide, iskelet aynı. Sadece malzemenin etiketi farklı… Postacı olmuş garip hayvan satıcısı. Pizzanın yerine gözde yemek, mantı. İç güvey Erman Kuzu dönüşmüş Aslan Kral’a. Dengeleri pek yerinde olmayan çocuk takımı bir fazlasıyla tamam. Gitmiş Yarcan, gelmiş Jülide. Komşu eksiğini giderenler, kız kardeş ve spotçu Kubat. Anadolu erkeğinin vazgeçilmezi kıskançlık, yine ana tema! Bir diğer değişmeyen olguysa, yaşanamayan cinsellik ve yataktan kovulma. Tüm bu örtüşmelere rağmen dizi, şimdilik çekici… Kuzu öldü, Kral sen çok yaşa!

Anibal Güleroğlu