“Milli ruh” ve “Galatasaray ruhu”... (Fatih Terim zorda mı?)

Milli Takım’a gelen “ruh”a, geri gelen “milli ruh” denebilir. Çünkü milliler, Andorra maçı bir yana, deplasmanda Romanya’yı yenince, bu “ruh” canlandı!.

Bunu Fatih Terim’e bağlamak, ilk akla gelendi.

Kimdi Fatih Terim?

Asıl görevi Galatasaray’da olan, gereksinim duyulduğundan, hatır için özel bir okulda “ücretli ders”e giden öğretmen misali bir teknik direktör.

Asıl görev Galatasaray’da, “ek görev” Milli Takım’da... Çünkü Milli Takım’a 4 maçlığına gidiyor.

Boş derse öğretmen geldi diye sevinen, çalışma hecesi olan öğrenci nasıl sevinirse, kimi milli futbolcuların sevindiği de bir gerçek.

Fatih Terim, “milli ruh"u getirdi dendiğine göre, Galatasaray’daki gidişi, dün TT Arena’da Antalyaspor’la berabere kalmasını hangi “ruh”la açıklayacağız?

Milli Takım'a gelen “ruh” , Galatasaray’da giden “ruh”...

İlki “milli ruh”, ikincisi “Galatasaray ruhu”...

“Ruh” getiren doğrusuyla “ruh” götüren de doğrudur, aynı kişidir demek, ne ölçüde doğrudur?

Her şeyi “tek adam”a bağlama kolaycılığımızdan, buna hastalık diyenler de olabilir, bir kurtulabilsek...

“Milli ruh” getiren Fatih Terim’in “milli”ye en uygunu, kafasından sakatlanan ve kenarda tedavi gören Vederson’u teselli etmesi, kameralara yansıyan o “hoş” tavrıydı.

*****

Hazırlık maçlarına bakarak, takımlar hakkında olumlu ya da olumsuz değerlendirmelerin yapılması olağan. Ancak, hazırlık maçlarındaki durum sürer havasına girenler çok/tu.. Bu bakımdan, Spor Toto Süper Lig’i daha başlamadan bağlamanın doğru olmadığı bilinmesine karşın, “laf” üretmeler anlamsız/dı.

Süper Kupa’yı Fenerbahçe’yi geçerek alan, Londra'da düzenlen Emirates Kupası’nda Arsenal’i 2-1 yenerek yurda kupayla dönen Galatasaray’ı övgülere boğanlar, acele davrananlar, hiç kuşku yok ki, şu anda iyi gitmeyen Galatasaray’ı hemen yereceklerdir.

“Topun ağzı”na Fatih Terim konulur.

Niye?

Fatih Terim, “iki karpuzu bir koltuğa” sığdırmış, Galatasaray’a ayırması gereken zamanı Milli Takım’a vermiştir!..

Milli Takım’ın önümüzdeki ay iki önemli maçı var. Bu maçlar öncesi de Galatasaray’ın, Şampiyonlar Ligi’nde içeride Real Madrid (17 Eylül 2013), dışarıda Juventus (2 Ekim 2013) maçları.

*****

Şimdi ne olacak?

Olan oldu, 4 maçtan 3'ü berabere bitti; gitti mi 6 puan?

Galatasaray, Antalyaspor maçını yitireceği gibi, kazanabilirdi de... Çünkü yitirmek de, kazanmak da fırsatların kaçmamasıyla ilgili. Kaçanlar, her iki taraf için de vardı.

Direkler bazen izin verir, bazen izin vermez.

Top, kaleye giriyor gibi yapar, umut verir; yandan çıkar gider.

Usta ayaklar, iyi kafa vuruşlarını yapanlar, fırsatları teperler.

Son söz:

Mum, dibine ışık vermez/miş!

http://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutce@yandex.com