Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Nisan '11

 
Kategori
Kitap
 

''Yassıada'nın Sessiz Tanıkları''

''Yassıada'nın Sessiz Tanıkları''
 

27 Mayıs darbesinin ve darbelerin demokrasiye ve ülke insanına yaşattığı kayıpların, acıların büyüklüğünü acaba farkedebiliyormuyuz? Bu kitap Yassıada'da tutuklu bulunan insanların, yakınlarının yaşananları anlattıkları ve yakın tarihe ışık tutması, şahitlerin tanıklığı bakımından da önem taşıyor.  

İdam edilen, Adnan Menderes, Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu'nun ve diğerlerinin buğüne kadar suskun kalan yakınlarının ağzından çekilen çilenin, acıların dile getirildiği bu kitap ibretle okunmalıdır ki, buğünü daha iyi anlıyalım.  

Yazarının ağzından (Erdal Şen) ; ''... elinin üzerinde bir ben olduğunu gördüm'' 

Yassıada'daki son görüşmesinde edindiği izlenimleri böyle paylaşıyordu. Hasan Polatkan'ın eşi Mutahhare Hanım. Hem eşinin dramını, hem de aile fertleri olarak dışarıda yaşadıkları itilip- kakılmışlığı gözyaşlarıyla anlatıyordu. 

27 Mayıs darbesi ve Yassıada'nın sessiz tanıkları pek konuşmadı yıllarca. Acılarını içlerine akıttılar adeta. Belki lüzum görmediler anlatmaya, belkide bir kitap için kapılarını tıklatan pek olmadı basın camiasından. Biz ise Yassıada tanıklarıyla buluşmak için yıllar önce çıktığımız yolda uzun uzun iz sürdük. Görüştüğümüz ilk aileydi Polatkanlar.Onları dinlerken de, kaleme alırken de oldukça sarsılmıştık. Sonra liste uzadı, uzadı, tam otuz aileyi buldu. Hemde dönemin en önemli aktörlerinin yakınlarıydı görüştüklerimiz. Kiminde 27 Mayıs'ın yıldönümü içinde misafirliğimiz, kiminde yeni darbe senaryolarının gündeme gelişini vesile ettik röportajlarımızda. 

Bütün çalışma bittiğinde anladık ki; Onlardan size nakledebileceklerimiz aslında yakın tarihimizin koca bir dönemini bize haykırıyordu. Sadece 27 Mayıs 1960 günü olan biteni değil, darbenin gerçek sebeplerini ve bir darbenin memlekete çektirdiklerini dile getiriyor.Yarım asırdır Türkiye'de yaşanan kaosun ilk kaynağını deşifre ediyor bu hatıralar. Yıllardır sessiz kalan ailelerin tanıklığında yakın tarihin en karanlıkta kalan dönemiyle ilgili kalın bir perde kalkıyor. Kitap bittiğinde anladık ki; ''Yasıada'nın Sessiz Tanıkları''nı okumadan, bugünü okumak eksik kalıyor. 

Yassıada'nın Sessiz Tanıkları'nın çektikleri ve buğüne kadar dile getirmedikleri ızdıraplarının birkaçına göz atalım; 

Mutahhare Polatkan- ''Hergün Hasan'ıma ağlıyorum'' 

Sevin Zorlu- '' Uzun yıllar rüyamda babamın idamını gördüm'' 

Vasfiye İleri- '' Tekme izi olan pantolonumu saklayın'' 

Nilüfer Bayar Gürsoy- ''Gazetelerde bizlere hakaret ve iftira edilmedik gün yoktu. Hakaretlerin bir şeklide ''kuyruk'' demekti. 

Arda Gedik- ''Babamın cenazesini bile bir ay bekletip öyle verdiler'' 

Zehra Kavrakoğlu- ''Bir yalan haber çıktığında örterdim başımı kimse tanımasın diye'' 

Emre Oktay- ''Babamı Yassıada'da öldürdüler'' 

Melih Aktaş- '' Annem görüşme için gittiğinde ''ya babanı gör, yada kocanı, ikisini birden göremezsin'' dediler. 

Aydın Menderes- ''Kumandan bizi yanlız bıraksa, sıkıca sarılsam millet seni çok seviyor babacığım'' diyebilseydim; içimde bu ukde olarak kaldı gitti. 

420 Sayfa ve fotograflardan oluşan bu kitap Yassıada'da çektirilen ızdıraplara ayna tutuyor adeta. 

 
Toplam blog
: 465
: 1550
Kayıt tarihi
: 03.12.07
 
 

Çevreye saygı, insanlık görevi olarak algılanmalıdır. Bankacılık ve finans yöneticiliği  uğraşım ..