Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Kasım '10

 
Kategori
Güncel
 

''YÖK'' daha neler...

''YÖK'' daha neler...
 

Ne krizmiş kardeşim, biri bitmeden diğeri başlıyor ardı ardına ataklar, topyekün şoklandık vallahi…

Geçmişi tarih öncesine dayanan inanç istismarcılığı tüm iktidar savaşlarının en tehlikeli ancak bir o kadar da kimyasal tüm silahlara taş çıkartacak kadar bir toplumun kimyasını bozan silahı olmuştur.

Görüldüğü üzere de günümüz siyasetçilerinin bir numaralı malzemesi… Birileri bu yalandan yaratılmış krizlerle gündemi oyalarken, iktidarı muhalefeti aynı perdede sahne alırken, zamane habercileri manşet manşet türban krizlerini gözümüze sokarken, sokakta gerçek hayatın içinde neler oluyor farkında mısınız?

Vatandaş açmış, susuzmuş, işsizmiş ve pahalılık almış başını giderken kimin umurunda gerçek gündem…

Köşe kapmaca oynayan sistem yazarları, kendi köşesini dönmeden eksenin de dönen fırıldaklar, ipleri kimin elinde belli olmayan ‘’taraf’’ lı topaçlar dön baba dönelim ve bu çarkı da döndürelim diyenler, size söylüyorum!

Asılsız ihbarlar ve darbe operasyonları adı altın da tutukluluk süreçleri en Adaletsiz ve insan haklarına yakışmayacak boyutta sürüp giderken, asıl darbeyi vatandaşa ve Ülkeye vuranların hesabını kim soracak?

Adalet ve Demokrasi diye bas bas bağıran liderler ya sizler, neredesiniz ? Aydınlar, yazarlar yıllar geçmesine rağmen Demokrasimiz’ den niçin paylarına düşeni hala alamadılar? suçları bile belli değilken henüz, hangi sebeple özgürlüğünden edebiliyorsunuz, nerede ‘’İnsan Hakları’’ ?

Bu mu Adaletiniz? Neyi bekliyorsunuz yerel seçimlerin geçmesini mi? Gölge etmesin, ayaklarınıza dolanmasınlar diye mi? İleri Demokrasi dediniz durdunuz, ne kadar gerilerdeymiş ki bu demokrasi bir türlü ilerleyemedi…

Biz mi ilerlesek acaba? ‘’İlerleyelim beyler Silivri’de boş yer var !’’

Saçma sapan açılımlar, yoktan yaratılmış ayrımcılıklar ve gerçek gündeminizi örtmek için kullandığınız örtünme krizleri, bu ülkede bu ‘’krizler’’ yok ama bunu yutan ve peşinden sürüklenen ‘’kerizler’’ çok.

Madem ileri demokrasi anlayışı ile birlikte yargı reformu da yapıldı, hazır kılık kıyafet değerlendirmesi de söz konusuyken şu yargı modasına da bir el atsanız diyorum, yeni tasarımlar getirseniz hiç fena olmaz hani… Tam bağımsız yargımıza tam bağımsız ‘’cüppe’’ tasarlamanın da zamanı gelmiştir belki… Bunu son trend(i) yakalamış ünlü modacılara sormak lazım podyumlar da birbirinden şık türban tasarımları yaratanlar, yargıçlar, hakimler, savcılar içinde bir şeyler düşünürler mutlaka…

Hani önemli eserlerin açılışlarında üzerini örten kırmızı örtüler vardır… Geri sayım sonrası örtü açılır ve altındaki şahane mi şahane sanat eseri görücüye çıkar ya işte öylesinden… Ülkemizde ise türban konusu gündemi meşgul ederken ve yine o aynı türbanın altında gizlenen bir sanat eseri midir acaba?

Bu en gösterişli örtülerin altında gizlenen gerçek, ABD’nin sindire sindire yutturulmaya çalışılan füze kalkanları olabilir mi?

ABD füze kalkanını nasıl alırsınız efendim ?

ABD projesi olarak mı? yoksa NATO projesi olarak mı?

Füzelerinizi ABD ile yan yana mı alırsınız? yoksa İran’la karşı karşıya mı?

Denize nazır mı olsun?

Dikkat ediniz efendim etek altından sopa göstermesinler, ‘’füze kalkanına kalkan eller kırılır’’ demesinler…

Siz kararınızı gizli gizli alırken, bizlerde kıyı şeridini işgal etmeyelim.

Manzarayı bozmayalım iyisi mi modaya uyup bizde soralım…

Efendim türbanımızla neremizi örtsek, hangi açığımızı kapasak? Yenilenmiş yargımızın yeni cüppeleri ne renk olsun? ‘’mesela yeşil’’

Yo yo bu benim işim değil hiç anlamam modadan.

Özgürlükler Ülkesi ‘’Türkiye Cumhuriyeti’’ miz de örtülü ya da örtüsüz parasız eğitim istesek, ‘’mesela’’ diyorum

‘’yök’’ daha neler… Çok oluyorum… Sustum!

CUMHURİYETİMİZİN 87. YILI KUTLU OLSUN!

Aydınlık Yarınlar…

Rahşan Atar /29 Ekim 2010

 
Toplam blog
: 25
: 598
Kayıt tarihi
: 18.08.10
 
 

Resim yapıyorum... Ustası değilim bu işin... Ama en iyi kendimi resmederim... Bembeyaz boş bir tu..