"Ad" verilen gün...

Doğduğunuz gün size bir “AD” verilir. Adınız da kulağınıza, genelde ezan okunulduktan sonra üç kez seslenilir.
Aileniz size verdiği ad ile seslenir ve başkalarının da öyle seslenmesini ister.

O günden itibaren artık bir adınız vardır sizi tanımlayan. Genelde de adınız, kişiliğinizi de yansıtır. Öyle mi değil mi, orasını tam bilmemekle birlikte, bende “Kişilik yansıtması” yaptığı kanısı da vardır.

Siz verilen “Ad”ınız ile anılırken, başarılarınızın da başarısızlıklarınızın da aynı “Ad” ile anılır olur günler geçtikçe.

Diğer bir taraftan, size verilen “Ad” ile birlikte her geçen gün gençleşerek, diri durarak mutlu ve başarılı bir hayat sürmek veya epriyip pörsüyerek başarısız, amaçsız hayat geçirmek de sizin elinizdedir.

“Ad”ınızın size verildiği gün, genelde “İyi ki doğdun” naraları ile çevrenizde kutlanır.

O zaman kendi kendinize sormanız gerek “İyi ki doğdum mu” diyerek.

Bu soruya cevap verebilmek için, o güne kadar geçirdiğiniz günlerin “Muhasebe kayıtlarını” vicdanınızdan alıp sorgulamanız gerekir.

“İyi ki doğdum mu?”

“Muhasebe kayıtlarınızdan” çıkartılan “Mizan (denge) cetveli”nin “Aktif” bölümü eğer yararlı işlerle, sağlıklı ve mutluluk ile doluysa “İyi ki doğdun” naralarındaki sevgi ve sevinç duygularını hak etmiş olursunuz.

Ancak dikkat…

Bu “Faydalı” aktifleriniz, sadece “Sizi” ilgilendiriyor olmayacak. Size “Ad” verenleri ve sizin “Ad” verdiklerinizi, “Ad”ı olanlar ile “Ad”ının verilişine tanık olduklarınızı da kapsayacak.

Bir başka anlatım ile “Toplum yararı” dikkatten kaçmayacak.

O zaman işte “İyi ki doğdunuz” denilmeyi hak ediyorsunuz demektir.

Size “İyi ki doğdun” diye seslenildiği “Ad” verme günlerinizde, “Al işte… Bu gün bir yaş daha gençleştim” diyerek bakacaksınız hayatınıza…

Bu düşünce size “İyi ki doğdun” denilmesini daha bir hak etmeniz için gerekli…

Bu gün 24 Aralık…

Benim, bir yaş daha gençleştiğim günlerden biri daha. Diğer bir deyişle bu gün “Ad” günüm.

Peki, “İyi ki doğdum” mu acaba?

Bu dileği yüzde yüz hak ettiğimi sanmıyorum ama bazı “ Gereksizler” açısından baktığımda kendi kendime “İyi ki doğmuşum ya… Bu kadar lafları hiç değilse edebiliyorum. İnsanları seviyorum. Bizim ‘Mizan cetvelinde’ de faydalı şeyler var” diyebiliyorum.

24 ARALIK 2007