Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Temmuz '12

 
Kategori
Futbol
 

Aziz Yıldırım, neler demedi neler! (Bu “havuz”, su tutar mı?)

Aziz Yıldırım, sazı eline aldı!

Konu gereği,  “başlık” bulmakta zorlandığınız durumlar olabilir. Çünkü “başlık” olacak o denli cümle/ sözcük öbeği vardır ki, “çevik kuvvet” gibi hazır bekler.

Aziz Yıldırım’ın, dün, Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu Toplantısı’ndaki konuşmasına bakınca, doğal olarak, yazacağınız yazıya “başlık” bulmak zor/dur. Aslında kolaydır da, çok olduğu için, hangi birini kullanacaksınız?

Aziz Yıldırım, çarpıcı/ çarpacak/ çok tartışılacak sözler söyledi. Öyle sözünü sakınmadı, örneklemelerle kanıtlama yolunu seçti. Kimi söyledikleri, deyiş yerindeyse, yenilir yutulur cinsten değildi.

Öykücülüğümüzün ünlü yazarı Memduh Şevket Esendal, köylü gibi, “sözü dikine söylediği”ni söyler.

Aziz Yıldırım da öyle, “sözü dikine” söyledi; öyle yan yollara sapmadı. Üstelik ad verdi; kulüp adı, kişi adı...

Belli ki, Aziz Yıldırım, dolmuştu.

Dışarıda olmanın rahatlığı olmalıydı, Aziz Yıldırım'ın üzerinde. Bu rahatlık da, yeri geldiğinde vurguladığı gibi, “haklı olduğuna inanmış” olmaktan ileri geliyordu.

Anlaşılan, gelecek günlerde, başka söyleyecekleri de olacak.

*****

Metris’ten çıktıktan sonra, “Niye konuşmuyor?” diyenlere, Caddebostan Sahili’nde taraftarla buluştuğunda, "Daha önümüzde çok zaman var. Daha çok şeyler konuşacağız. Her şeyin bir zamanı var.” demişti.

Demek ki, “o zaman” gelmişti.

Aziz Yıldırım, konuşmasını cezaevinde birlikte kaldığı arkadaşları için de yapacağını belirttiği sırada gözyaşlarını tutamadı.

Aziz Yıldırım ne/ler dedi?

Neler demedi ki...

İşte onlardan birkaçı:

Davanın bir “şike” davası olmadığı söyledi.

“Amaç” dedi, “bizleri Ergenekon, Balyoz ya da herhangi bir silahlı suç örgütüne monte ederek, toplum ve kamuoyu vicdanında, Türkiye Cumhuriyeti Devlet ve Hükümeti’ne karşı bir hareketin içinde gösterme çabasından ibarettir.”

Davanın niye açıldığını da şöyle değerlendirdi:

“Fenerbahçe’nin şampiyon olmasının ardından süreç başlatılmıştır. Savcı Mehmet Berk’in ‘Şampiyon olmasaydınız bu davayı açmayacaktım’ açıklaması bu durumun özetidir.”

Aziz Yıldırım, karşılarında "takım" olarak, Trabzonspor ile Galatasaray’ın olduğunu işaret etti:

“Trabzonspor ve Galatasaray her süreçte bize bel altı vurmak istediler.”

"Etik Kurul ve  Disiplin Kurulu kararlarını etkilemek için bu kurulların kaldıkları  otellere karar aşamasında hem de eşleriyle gidip "Ceza kararı çıkması için tehdit ve asılsız mesajlar taşıyarak" yargıyı etkilemeye kalkanlar şimdi de UEFA ve FİFA’da aynı role soyunmaktadırlar. O dönemlerde TFF yetkilisi olan, bu kulüp yöneticileri, bu iddialarımı yalanladığı anda; gereği tarafımdan hemen yapılacaktır.”

Asıl şikeyi Trabzonspor ile Galatasaray’ın yaptığını örneklerle ileri sürdü. Bunlarla ilgili, o kadar insanın/ futbolcunun tanık olarak dinlemesini istediklerini,  ellerindeki belgeleri verdikleri halde, bunların hiçbirinin kabul görmediğini söyledi.

Üyelerden en çok alkış alan bir konuya da değindi:

"Fenerbahçe temizlenene kadar, havuzda Fenerbahçe’nin olmamasını sağlayacağız."

“Temizlenmek”ten söz ederken adres gösterdi:

“Türk futbolunun temizleyicisi rolüne soyunanlar önce ellerindeki kiri temizlemek zorundadırlar.”

"Temizlenmesi geren ilk yer, Türkiye Futbol Federasyonu ve Kulüpler Birliği'dir."


*****

Biz, Yargıtay’ın ne diyeceğini bekleyeduralım, Aziz Yıldırım’dan bir uyarı geldi:

“Davayı yeniden canlandırmak için yakında yeni bir operasyon var, herkes bilsin.”

Aziz Yıldırım, buna karşın “direnmek”ten söz etti:

“Cumhuriyet yıkılmadan yıkılmayacağımızı, canımızı vermeden teslim alınamayacağımızı ve son sözümüz alınmadan hakkımızda kalem kırılamayacağını anlamayanlara buradan selam olsun!”

Aziz Yıldırım’ın söyledikleri çok tartışma yaratacağa benziyor.

Lig’in başlamasını beklerken, demek ki, “şike” üzerine söyleneceklerle daha çok yatıp kalkacağız!

 

http://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutc@ttmail.com

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..