Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Eylül '07

 
Kategori
İlişkiler
 

'Babaane'nin şiddet yolculuğu

'Babaane'nin şiddet yolculuğu
 


Valla dün gece, bitirmem gereken önemli bir işe niyetlenmiştim. İçim bitirilmemiş işin daralında sıkım sıkım sıkılıyordu. önümdeki dosyalar dağ gibiydi. Ağır engebe oluşturuyordu ama blues'un büyülü tınısıyla kafam TV'a döndü.

O filmi seyrettim...

Şimdi size yönetmeni, oyuncuları sinema tekniğini felan anlatmayacağım. Çünkü kendi adıma seyrettiğim şey, sinema filmi olmasından çok, gerek blues, gerek rock söylerken coşkun sesini duyduğumda yerimde duramadığım bir kadının yaşam öyküsüydü:

Tina Turner...

Daha önce bir yazıda boşanınca kendini bulan kadınlar arasında adını görmüştüm. Eski eşi tarafından dövüldüğünü duymuştum. Bunun bir filme konu olduğunu da. Ama kısmet denen şey beni dün gece yakaladı ve Rock'ın babaanesinin öyküsünü ancak izleyebildim,

özetle

Tina Turner, Tina Turner olma yolunda fena hırpalanmıştı.

Onu hırpalayan kişi kocasıydı. Ve asıl dertli, sorunlu, mutsuz olan da kocasıydı.

Tina'nın çaresiz sevgi çırpınışları, her hırpalanışında kendini suçlayışı, şiddete akılcı bir neden bulmaya çalışması, her gözü morardığında makjajla gizleyişi...Çırpınış, arayış ve makyaj... Kendini kaybedip dibe vurana kadar sürdü...Bir kadının yaşayabileceği en derin yalnızlık içinde on yıllarını geçirdi.

Koskoca 'Tina Turner', kocasının son dayağını yediği gece, can havliyle beş kuruşsuz kaçıverdi oradan ve yüzü gözü kan içinde girdiği bir otelin müdürüne:

'Ben Tina Turner. Kocamla tartıştık, 5 cent'im var, bu gece burada kalmama izin verin borcumu mutlaka öderim' dedi.

Otel müdüründen aldığı yanıt: 'Biz sizi ağırlamaktan şeref duyarız' idi.


Filmden anladığım bu Tina'nın yardım istemeye cesaret ettiği ilk andı,
yardımsız başa çıkamayacağını farkettiği, ancak isterse yardım alabileceğini farkettiği ilk gece...
Ike'ın Tinası olmaktan çıkıp Tina Turner olduğu 'O an'...

Sonrası kararlılık ve yeteneğin çorap söküğü gibi gelen sonu, babaane hala coşkuyla söylüyor şarkılarını...

Tina'nın öyküsünü seyrederken düşündüm de
'o anlar' gerçekten kader anları.
Çünkü kadın en sevdiklerinin şiddetine maruz kaldığında önce kendine sonra da insanlara güvenini kaybedecektir. Güvensizliğin kısır döngüsünde naflile çabalar ve yenilgi an meselesidir .

Ama şiddete maruz kalan her insanın kafasını kaldırmaya cesaret edeceği bir 'o an' vardır.

Önemli olan o kader anında 'sizi ağırlamaktan şeref duyarım' diyebilen birilerine rastlamaktır...
 
Toplam blog
: 146
: 1061
Kayıt tarihi
: 05.12.06
 
 

Hep yazmak istedim. İnsan düşüncelerini yazıya dökünce kendi başınadır çünkü, kaygısız, katıksız ..