‘Bezi, Kızı, Denizi’ ile ŞİLE

<ı>‘Şile, şile, şile; bezi, kızı, denizi ile; şile, şile, şile; gündüzü, gecesi, rüzgarı ile…’ Şile; beziyle, kabaklı böreğiyle, büyük feneriyle, kalesi, denizi, kumuyla, balığıyla yerli yabancı birçok turistin gözdesi olan bir İstanbul ilçesi.

Türkiye’nin en büyük deniz fenerine sahip bu şirin ilçe, İstanbul’un Karadeniz kıyısında uzanıyor. İstanbul’a 70 km uzaklıkta olan bu ilçe, yakın yerlere kaçmak isteyenlerin yazın en çok rağbet ettiği yerlerin başında geliyor. Özellikle beziyle tanınan Şile’nin merkezinde; Şile Bezi üzerine motif işleyen bir genç kız heykeli bulunuyor. Çarşı’da bulunan butiklerde; yöreye has bluz, etek, gecelik, örtü gibi bin bir çeşit ürünü bulabiliyorsunuz.

Şile; Rumca, ‘mercanköşk’ anlamına geliyor. Bir zamanlar; güzel kokulu bu çiçek ilçenin her yerini kaplarmış. Frig, Roma, Bizans, Selçuk ve Osmanlı uygarlıklarına ev sahipliği yapan bu şirin ilçenin tarihi; M.Ö. 7. Yy’a kadar uzanıyor. Dünyanın 2. Büyük Feneri olan Şile Fenerinin tarihi Kırım Harbine kadar dayanıyor. Savaş sırasında; Karadeniz’den İstanbul Boğazına girecek gemilerin yollarını bulabilmeleri için yapılmış olan bu fener, bugün de; bütün güzelliği ve gizemiyle gemilere yol göstermeye devam ediyor.

İster gömlek, ister elbise; serin, rahat ve otantik Şile Bezi, yaz günlerinde sıcaktan bunalan bizlere yaşam enerjisi verir. Şile Bezi; ilk bakışta acil bir şekilde ütüye ihtiyacı varmış gibi durur ancak, sıcak yaz günlerinde insanın kendisini inanılmaz rahat ve ferah hissetmesini sağlar. Pamuklu olduğu için teri kolaylıkla emebilen bu kumaş, kırışık gibi görünen yerlerden alır bütün havayı aslında. Otantik havasıyla da; son derece rahat ve renkli hissettirir insana kendini…

Bükümlü pamuk ipliğinden yapılan Şile bezi, özel dokumasıyla sıcak havalara karşı ideal bir giysi. Bu ince kumaştan; gömlek, elbise, gecelik, sabahlık, masa örtüsü gibi birçok çeşit yaratılıyor.

Sahil kasabası olur da, Karadeniz’e kıyı vermiş olur da; balıkçılık olmaz mı? Olur tabi, hem de alası olur. Sonbahar kış sezonunda Palamut’un merkezi olan Şile’de bütün Karadeniz balıklarını tazecik bulmanız mümkün. Karadeniz’in hırçın sularıyla eğlenilmiş bir günü; yüzer tekne restoranlardan birinde ya da salaş bir liman lokantasında rakı-balık ya da soğuk bira-taratorlu midye tava ile batırmanın keyfinin cazibesine kapılmadan edemiyor insan.

Şile’nin her yanı doğal plaj. Ancak Karadeniz’in hırçın sularına her zaman dikkat etmek gerekiyor. Özellikle bir anda derinleşen su, yüzme bilmeyenler için tehlikeli olabiliyor. Yazın her daim kalabalık olan Şile, İstanbul’a yakın konumuyla özellikle hafta sonu kaçamağı yapmak isteyenlerin gözdesi olmaya devam edecek.