Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Temmuz '11

 
Kategori
Gezi - Tatil
 

HOMELİNK'le tatil-Alternatif Tatil

HOMELİNK'le tatil-Alternatif Tatil
 

Masmavi denizi, yemyeşil dağları, gümüşten nehirleri, falezleri, uçsuz bucaksız kumsalları, portakal, limon, turunç kokulu bahar akşamları, dolunayı, yakamozu, eşsiz gündoğumu ve günbatımlarıyla, dünyanın en harikulade şehirlerinden birinde yaşıyor olmanın mutluluğunu duyumsamak…

Bazen Beydağları’nın denize düşen gölgesinde, bazen mavi körfezde ilerleyen bir beyaz yelkenlide, bazen sıcak bir yaz akşamında esen serin Manavgat rüzgârında, bazen hanımeli kokulu bir bahar gecesinde Antalya’ya âşık olmak…

Her defasında yeniden hayran olmak, her defasında bu kente ilk defa gelmiş gibi hissetmek, gözlerini çevirip Akdeniz’e her baktığında “Ne kadar güzel bir kentte yaşıyorum” diyebilmek…

Antalya’lı olmak, Antalya’da yaşamak ama daha da önemlisi kendini Antalya’lı gibi hissetmek ve bu yüzden kendini diğer insanlardan ayrıcalıklı görmek…

Ama diğer yandan, bunca doyumsuz güzelliğe karşın yaz bastırınca, sıcak ve nemden dolayı canından bezmek özellikle temmuz-ağustos ayları gelince, kendini çürümüş gibi hissetmek, nefes alacak ve korunacak serin bir köşe aramak…

Bu yaz da değişen bir şey yok, ama ben kendi adıma bu duruma bir çözüm buldum.

Yaklaşık 5 yıldır bu aylar gelince soluğu Avrupa’nın serin bir kentinde alıyorum.

Hava atıyorum gibinize gelmesin ha, öyle zengin falan da değilim!

"Pekiyi, nasıl oluyor bu iş?" Derseniz, yanıtlayayım:

Yıl boyunca bir kenarda yaptığım küçük birikimlerim, 2-3 ay önceden alınmış ucuz uçak biletleri ve de Homelink (www.homelinkturkey.com.)le...

Evet Homelink sayesinde hem bu dayanılmaz sıcaklardan kaçıyor, hem de Dünya'nın hiç tanımadığım, hiç bilmediğim yabancı ülkelerinde çok ucuz, çok keyifli ve de çok ilginç tatiller yapıyorum.

Homelink dedim de…

Homelink nasıl bir sistemdir, basitçe açıklayayım;

HOMELİNK(Ev Değişim Sistemi);

Siz arzu ettiğiniz başka bir ülkenin, istediğiniz bir kentinde, başkalarına ait bir evde tatilinizi geçirirken, o kişilerin de sizin kentinizde, sizin evinizde tatil yapmaları esasına dayanan bir sistem.

Ev değişimi yapmak, size bir ev ortamındaki rahatlığı ve mahremiyeti sağlarken, diğer yandan güzel, farklı ve ilginç bir tatil yapma şansını sunuyor.
Bu fikir ilk kez 1953’te Amerikalı bir öğretmen olan, David OSTROFF tarafından geliştirilmiş bulunuyor ve o zamandan beri 60 ülkede, gerek gezi, gerekse eğitim amaçlı olsun binlerce üye, evlerini değiştirerek, adeta kendi evlerinde kalmanın rahatlığıyla, farklı kültürleri tanıyorlar...
Bu sistemle, gerçekten pek çok ülkede güzel dostlar ediniyor, hayal bile edemeyeceğiniz yabancı ülkelere gitmek için sadece yol parası verip, orada bulunduğunuz süre içinde, o ülkenin, o şehrin, sıradan insanları gibi yaşayabiliyorsunuz.

Üstelik bu yolla değişik kültürlerde yaşadığınız, unutulmayacak hoşlukta anılara sahip oluyorsunuz ve de doğal olarak ülkenizin gönüllü turizm elçiliğini yapıyorsunuz.
Dünyada 50 yıldır var olan sistem, Türkiye’de 7 yıldır tanınıyor ve her geçen gün itibarı ve güvenilirliği artıyor

Bu sistemden nasıl yararlanabilirim?
Sisteme dahil olmak gayet kolay!
Ben size kısaca bir ön bilgi vereyim:
Sisteme üye Olmak İçin yıllık 200-TL ücret ödüyorsunuz.

Bununla ilgili ayrıntılı bilgiyi www.homelinkturkey.com. Adresinden ya da Türkiye Distribütörü Samim Er’e ait (0 232 445 1819) numaradan alabiliyorsunuz

Sistem nasıl çalışıyor?

Üyelik işleminizi tamamladıktan sonra sistemdeki üyelere ait tanıtım, bilgi ve resimleri gözden geçirmeye başlıyorsunuz. Ya da gitmek istediğiniz ülkedeki üyeleri inceleyip siz teklifte bulunabiliyorsunuz, ya da sizin kentinizi, evinizi katalogda görüp sizinle ev değişimi yapmak isteyen insanların size yaptıkları teklifleri değerlendiriyorsunuz.

Bu sistemde, yol paranız ve kalacağınız süre içindeki tüm harcamalarınız elbette kendinize ait oluyor ama beş kuruş konaklama bedeli ödemiyorsunuz.

Tıpkı evinizde, bulunduğunuz şehirde nasıl yaşıyorsanız tatilde de öyle yaşıyorsunuz.

Ev sahibi, size kullanmak üzere neleri bıraktıysa, onları kullanabiliyorsunuz.
Ev değişim teklifinin kabul olmasından sonra, ailelerin birbiriyle sanal tanışma faslı başlıyor.
Yazışıyor, telefonlaşıyor, kendinizi tanıtan resimler gönderiyorsunuz.

Tanışma ve uzlaşma sürecinden sonra uygulaması son derece basit olan, matbu ev değişim sözleşmesini karşılıklı olarak imzalıyorsunuz. Bu sözleşme elbette, tarafların menfaatlerini gözeten maddeler içeriyor...
Şayet isterseniz, arabalarınızı da değiştirebiliyor, bu suretle tatilde ulaşım problemi de yaşamıyorsunuz.
Telefon, elektrik, arabanın benzini gibi detayları, genellikle yazışarak ya da telefonla görüşerek hallediyorsunuz.

Bizim kültürümüz gereği; herkesin kafasında "yabancılar benim evimde kalacak, bana özel birçok eşyayı kullanacak!" gibi tereddütlerin olduğunu biliyorum.
Ama unutmayın ki, siz de aynı koşullarda, o kişilerin evini ve eşyalarını kullanıyorsunuz (!)
Özenle kullanıyor, zarar görmesin diye elinizden gelen dikkati gösteriyorsunuz, onlar da sizin evinizde...

Diğer taraftan, kullanılmasını istemediğiniz odalar ya da eşyalar varsa işaretleyip "kullanılmaması gerektiğine" dair nazik notunuzu düşebiliyorsunuz.

Riskleri Nelerdir?

Tabii ki bazı riskler sözkonusu...
Ancak, 50 yıldır uygulanan bu sistemde organizatörlere iletilen ufak tefek ev hasarları haricinde, önemli bir problem, hırsızlık vs. bildirilmemiş. Kaldı ki değişimleri eşzamanlı yapmayıp, evinizi–yazlığınızı önce teslim edip, sonra eksikleri kontrol ederek teslim almak gibi seçeneğiniz de mevcut...

Ayrıca ev sigorta paketleri de var: İsterseniz, yine sisteme dâhil olarak, makûl bir fiyata “All Risk” ev sigortası yaptırabiliyor, içinize daha bir sinerek tatilinize çıkabiliyorsunuz.

Ne kadar heyecan verici değil mi?

Şimdi, tatilinizi Kuzey İtalya’da Como Gölü yakınlarında, ya da Almanya’da, Fransa’da ya da İngiltere’de, Amerika’da, İsviçre’de, ya da Yağmur Ormanları’nda, ya da benim bu yaz tercih ettiğim gibi Kuzey Ülkelerinden biri olan İsveç’te, ya da kış mevsiminin hüküm sürdüğü başka bir dünya ülkesinde “Senin Evin Benim Evim, Benim Evim Senin Evin” diyerek geçirmeye ne dersiniz?

E bu yaz için geç kalmış olabilirsiniz...

Ya sonbahara, kışa, ya gelecek yaza?

Var mısınız?

 
Toplam blog
: 247
: 1493
Kayıt tarihi
: 29.01.08
 
 

Antalya ve Akdeniz aşığı bir öğretmenim. Bol bol okurum, blog yazarım, şiir yazarım. Yazdıkça ve ..