Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Temmuz '10

 
Kategori
Kent Yaşamı
 

“Çukurova’da Şalvar Giyme Yasağı Olduğunu Biliyor muydunuz..?”

“Çukurova’da Şalvar Giyme Yasağı Olduğunu Biliyor muydunuz..?”
 

Erhan Soysaltürk doğru söylemiş, biz Adana’da kebap yerik, şalgam içerik… (www.amanadanali.com)


ÖNCE ALINDI “ADANA KEBABI” NIN İSİM HAKKI. YAKINDA DA ALINACAKTIR, ADANA ŞALVARININ PATENTİ…!

Çukurova'nın simgesi şalvar,
75 yıl olmuş yasaklanalı,
Acaba öylemidir diye,
Gittim hem şalvarı araştırıp,
Hem de, “Acılı Adana Kebabı” yemeye,
Olur mu kebap onsuz,
Yanında da, “Ali Göde”den şalgam içmeye,
Çukurova'nın simgelerindendir şalvar,
Kadınında erkeğinde üstelik var, bilirsiniz…
Hala kullanılıyor merkez ve köylüklerinde,
Oysa giyilmesi, 1935 yılında yasaklanmış olsa bile…
Valilik Kararıyla yasaklanan bu şalvara derlermiş,
O zamanlarda ziyadesiyle, karadon…

Şehirli erkeklerinin siyahını tercih ettiği,

Köylününse bulduğunu ucuz, yamalı giydiği,

Genişliği ve rahatlığıyla yörede sevilir özellikle,

Yaygın olarak kullanılan şalvarı keser terziler,

Altı metrelik kumaşın münasip dokunmuş olanıyla,

Kırsal kesimde halen kadınlarda giyerler eskilerin,

Sümerbank’ında satılan, bindallı “Nazilli Basması” olanını,

Şalvar Çukurova’ya, gelmiştir gelmeye, amma velakin,

Yayılmıştır hızla, Mersin, Adana, Osmaniye bir de;

Gaziantep, Kilis, Hatay, Kahramanmaraş’tan,

Doğuya; Diyarbakır, Urfa, Adıyaman ve Hakkari’ye,

Girmiş ve yayılmış günlük, düğünlük giysi olmuş,

Hattı zatında, Çukurova’ya gelişi bir hazin öykü,

1833 yılında Mısırlı İbrahim Paşa'nın,

Adana'ya gelmişliğinde yanındaki marabası,

Mısırlı tarım işçileri denilen fellah adlı ırgatları,

Giyinirmişler Mısır’da, mısır değil, pirinç tarlalarında,

Çukurova'ya da yerleşen bu fellahlar öğretmişler,

Bizimkilere, hem karadonu, hem de fellah köftesini…

Böylece Çukurova’da yaygınlaşan karadon adlı şalvar,

Yöre halkı tarafından da sevilmiş, benimsenivermiş,

Çukurova’da pamuk işçileri de başlamış, fellahlar gibi,

Rahat olan bu giysiyi tarlada, pamukta, sabanda giymeye…

Yıllar sonrasında hatta, bundan esinlenen Yeşilçam,

Kalır mı, ‘ti’ ye almayı, mevzuunun biraz da ötesinde…

Şener Şen ve Müjde Ar'ın çevirdikleri o filmin,

Adı bilinir, ''Şalvar Davası'' dır,

Gişelerde rekordan cam çerçeve kalmamıştır.

Son dönemlerde modacılara da malzeme olmuş,

Beyoğlu’nda kimi ünlü sanatçılar da giyinince,

Marka olmuş bizim ''Adana Şalvarı'', alınacakmış patenti.

Adanalı bir hemşehrimiz, kardeşimiz gazeteci;

Çukurova'da, Bölgesel yayınlanan Refleks Gazetesi sahibi,

İsmi ile maruf er kişi; Aytekin Gezici’dir kendisi,

Yaptığı bir araştırmayla, çıkarmış bu malum gerçeği,

1918 yılından bu yana meğerse Adana'da,

Yayım yapan Yeni Adana Gazetesinin,

İlk Kanun (Aralık) 1934 Salı tarihli sayısında,

''Bu ay başından itibaren Adana'da,

Karadon giyilmeyecek'' manşeti yer alıyormuş.

Vilayet Makamı kaynak gösterilen haberde,

Aynen, şunlar şunlar da, yazılıymış,

1935 senesi İkinci Kanun (Ocak ayı) ayından itibaren,

Adana şehri ile merkez kazasına bağlı köyler halkının,

Giymeleri yasaktır, karadonu, !

Vilayet Umumi Meclisi ve Vilayet İdare Heyeti

Kararıyla yasak edilmiş böylece,

Esasen adı “karadon” olan bizim şalvar,

Bir sene kadar giyilmemiş cezadan korkudan,

Bu müddet 1935 senesi ikinci kanun ayında,

Bitecek ve yasak hükmü tatbik edilecektir, denmiş.

Bunun için ikinci kanun ayından itibaren,

Herkim ki, üzerlerindeki karadonu bırakıp,

Pantolon giymek suretiyle sürdürmezse yaşamını,

Medeni kıyafete girmeyenlerden İdare Heyeti kararıyla,

Alınacaktır denilmiş, 5 liradan 25 liraya kadar para cezası,

Bu cezalara karşı üstelik yokmuş ta, itiraz ve temiz hakkı…

Vilayet Makamı bu, söylemişse söylemiştir son sözü,

“Son defa olarak umuma ilan olunur'” diyerek üstelik!

Bizim insanımız mucit-i alametdir, fevkalade bilir işini,

İşi yoktur it taşlar ama, fırçalamaz dişini…

Uydurmuş karadona alternatif anında yandan çarklı,

Şalvar pantolon karışımı bir şeyi dikmiş, sözde farklı,

Kuruköprü’de, Hacıbayram’da terziler harıl harıl,

Kimi köylü de mühim bir işi için, Adana’ya gelince zahir,

Vilayet sınırında köylerden edinirmiş ödünç pantolonu,

Kimileri, şalvar üstüne giyerken pantolon benzeri donu,

Olsalar da halleriyle biçare komik, umurlarında bile değil,

O zaman öyle yok ki, dernek, sendika ve benzeri,

Şalvara destek verip, hakları ve halkları örgütlemeli,

1935 den sonraki herhangi bir yıl ise, bu yasağın,

Kalktığına dair, bir emareye de rastlanılmamış üstelik..!

Adana Valiliğiyle, İl Genel Meclisinden, bu vakte kadar,

Yapılmamış herhangi bir açıklama izahat-ı tatminkar..!

Böyle olunca da, Refleks Gazetesinde, haberi yapan,

Kardeşimiz hemşehrimiz, iddiasıyla, Aytekin Gezici,

Şalvar giymek yasağı sürmektedir eskiden ve şimdilik…

Adana Vali Vekili Fikret Deniz’ de karışmış hülasa bu konuya,

Fellahın karadonu, Adana’nın şalvar meselesi mi demiş,

Valilik arşivleri 1980 yılında yaşanan selde yok olunca,

Bu tarihten önceki arşivler yanmış bitmiş, masal olmuş,

Tatminkar cevap verememiş, Vali Yardımcısı beyefendimiz…

Adana'da uzun yıllar Vali Yardımcılığı görevinde bulunan,

Geçtiğimiz yıl kasım ayında da emekliye ayrılan ağabeyimiz,

Vali Yardımcılarından Mehmet Demir beyefendi ise;

“O dönemlerde getirilen yasağın kaldırıldığına dair,

Bir kararın bulunmadığını belirtince” durumun,

Vahameti çıkmış bu kez ortaya, yapılan ehil izahatla…!

''Yasak kağıt üzerinde devam ediyor. Ancak, karar 1950'li yıllardan bu yana uygulanmıyor'' Diye eklemiş,

Vali Yardımcılarından, Mehmet Demir, Beyefendi Ağabeyimiz..!

Fellahın karadonu, Adana’nın Şalvarı nasıl vazgeçilsin ki,

Nadir olarak giyilse de, Adana’nın kent merkezinde,

Buna karşın yaygın, kırsal kesimin bir çok yerinde,

Karadonumuz şalvar, erkeğinde tercih illa ki siyahı

Kadınında güllü, dallı, tercih koyu desende olanı,

Dikdörtgen kesimlidir, ağı düzgündür, o ağı ki;

İner dizden en azından yirmi santim kadar aşağı,

İki yanında ayak geçecek kadar deliklidir, uçları bileklikli,

Altı metre münasip kumaşla yapılır, şalvarlar genelde,

Bolluk kısmı belden bir uçkur ipiyle büzülerek toplanır.

Fellah karadonu meşhur şimdi uzak ellerde bile,

Hollywood denilen yerde ismi “Türk Şalvarı”ymış,

Bir meraklı Amerikalı araştırmacı merak saikiyle,

Türklerin şeyisi çok mu iri, beş okka kadar mı acep,

Kısa ağlı pantolondaki yerine sığmaz zahir diyerek,

Bundan dolayı mı giyiyorlar, acep demiş böyle bir donu,

Kalkmış gelmiş Türkiye’ye, araştırıp, “Adana Kebap” yemeye,

Kolcuoğlu’nun meşhurdur, acıdır acıtmaz kol gibi kebabı,

Sana benden tavsiye içmelisin yanında, araştırmacı Amerikalı,

“Ali Göde”Rahmetlinin, Kuruköprü’de; Adana Şalgamını..!

25.07.2010

ERHAN SOYSALTÜRK

Yazarın Dipnotu:

“Bu Yazı Milliyet Blog’daki “BAŞKA BİR TÜRKİYE YOK” köşesi için kaleme alınmış bir; Erhan SOYSALTÜRK yazısıdır.

Yazar ismi ve Link verilerek alıntı yapılabilir.

 
Toplam blog
: 225
: 396
Kayıt tarihi
: 12.07.10
 
 

29 Ekim 1923'te, Dünya'ya ilan edilen, Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'ün kurmuş olduğu ve bi..