"Çukurova'nın Kent Kimliğine İhtiyacı Var"

Cinsiyet eşitliği, toplumda kadın ve erkeğin haklarının eşit olması, eğitimde eşitlik gibi kavramların herkesin diline pelesenk olduğu; kadın cinayetleri, taciz ve tecavüzün infial yarattığı böyle bir dönemde tüm bu problemleri çözmek adına kadına ne kadar söz hakkı verildiğini görmek için rakamlara bir göz atalım. 

2014 yerel seçimlerinde seçilen 1397 belediye başkanından sadece 91’i kadın. Bu 91 kadın başkanın da 46’sı eş başkanlık uygulaması nedeniyle görevlerini erkek adaylarla paylaşıyordu. Bunların da birçoğu terörle mücadele kapsamında görevden alındı.  Yani mevcut durumda Türkiye genelinde sadece 45 kadın tek başına belediye başkanlığı görevini sürdürüyor.

Adana özelinde bakıldığında büyükşehir belediyesi dâhil 16 belediyenin tamamı erkek belediye başkanları tarafından yönetiliyor. Kadına seçme seçilme hakkının verilmesinin üzerinden 88 yıl geçmesine rağmen Adana gibi birçok medeniyete beşiklik etmiş ve özgürlükçü bakış açısıyla tanınan bir şehirde kadına yönetim alanında hiç söz hakkı tanınmamış.

2019 yerel seçimleri için aday adaylığı sürecinin devam ettiği şu günlerde kadın adayların varlığı ve desteklenmesi tüm bu nedenlerle çok önemlidir. Aday adaylığı sürecinde listelerde birçok kadın ismi var ancak adaylığın kesinleşmesi noktasında çok az kadın aday adından söz ettiriyor. Çukurova Belediyesi için iddialı adaylardan biri de Avukat Oya Tekin.  Cumhuriyet Halk Partisi’nden Çukurova Belediye Başkanlığına aday adayı olan Oya Tekin 2018 genel seçimlerinde de CHP Adana Milletvekili Adayı olarak 6.  sırada yer almıştı. 27 yıldır avukatlık mesleğini başarılı bir şekilde yürüten Tekin Adana’nın ilk kurumsal hukuk bürosunu tek başına kurmuş ve hali hazırda 50 kişiye iş imkânı sağlıyor. Hem iş dünyası hem sivil toplum kuruluşları hem de siyasette dikkatleri üzerine çeken Oya Tekin aynı zamanda da 3 çocuk annesi. CHP Çukurova Belediyesi Aday Adayı Avukat Oya Tekin ile belediyeciliğe bakış açısını konuştuk.

Röportaj: Besime Yardım

“Kadın Dostu Bir Kent Yaratacağız”

Kadın siyasetçinin erkek siyasetçiden farkı nedir?

Bu noktada erkek ve kadın diye cinsiyetçi bir bakış açısına girmeden kadın bakış açısına sahip birey olmak gerektiğine inanıyorum. Ayırmadan, ayrıştırmadan, detaycı ve yenilikçi bir yönetim anlayışı hedefliyoruz.  Toplumda erkek ve kadın sayısı oranı neredeyse eşit.  Ancak ataerkil bir toplum yapısına sahibiz. Dolayısıyla kadın toplumsal yaşam içinde, siyasal alanda, kamusal alanda dezavantajlı durumda olduğu için sesini duyuramıyor. Bizim hedefimiz tek bir cinsiyeti ön plana çıkarmadan kadın ve erkeğin farklılıklarını da göz önünde bulundurarak toplumda eşit bir şekilde temsil edilmelerini sağlamak.

Eşitliği sağlamak adına hayata geçirmeyi düşündüğünüz projeler var mı?

Şu an aday adaylığı sürecindeyiz. Adaylığım kesinleştiğinde projelerimi kamuoyuyla paylaşacağım ancak şu anda da projelerimden ana hatları ile söz edebilirim.  Örneğin “Kadın Dostu Kentler” projesi ile kadınların toplumun her alanında var olabilecekleri ve kendilerini ait hissedebilecekleri bir kent yaratmayı hayal ediyoruz. Örneğin Adana’daki cadde isimlerini düşünün. Aklınıza hiç kadın ismi geliyor mu? Geliyorsa da kaç cadde, kaç kreş var? Kaç yaşlı bakım yurdu var? Bu kent, günün herhangi bir saatinde kendini dışarı atmak isteyen, nefes almak isteyen bir kadın için ne kadar güvenli? Parklarımız gece yürüyüşleri için ne kadar güvenli? Kadınlara yaşamı ne kadar eşit-özgür yaşanabilir kılıyor bu kent? Yaşamın her alanında eşitlik ve özgürlükten bahsettiğimize göre, kadının ekonomik anlamda da güçlendirilmesi gerekiyor. Bunun en basit ve doğrudan yolu da yine kent yaşamı içinde, yerel birikim ve gelenekseli öne çıkarmak adına da eski el sanatlarının canlandırılması geliyor akla öncelikle. Böylece ev kadınlarımıza bir taraftan ek gelir imkanları yaratılacak, diğer taraftan yerel kültürün yaşatılmasına katkı sağlanacak.

“Hayatım boyunca “mış” gibi yapmak kavramıyla mücadele ettim” 

Kadın Dostu Kentler Projesi kulağa hoş geliyor ancak bahsettiğiniz kreş, el sanatları gibi hizmetler mevcut belediyeler tarafından da yapılıyor. Sizin hizmetlerinizin farkı ne olacak?

Evet, bahsettiğimiz hizmetler mevcut belediyeler tarafından da yapıldı. Biz daha önce yapılan hizmetleri yok saymak yerine var olanı geliştirip olmayanı da en doğru şekilde yapmayı hedefliyoruz. Bizim için sürdürülebilirlik çok önemli. Hedefimiz  “Mış” gibi yapmak değil. Örneğin 30 kreşe ihtiyaç duyulan bir ilçede 3 kreş yapılmışsa o ilçeye hiç kreş yapılmamış demektir. Çünkü bu durumda ihtiyaç karşılanmamış oluyor. Kadınların el işleri yapacağı merkezler de var elbette. Ancak kadınların üretmeleri kadar ürettiklerini satabilmeleri de önemli. Yani yaptığımız hizmetlerin Çukurova halkının tamamının hayatına dokunacak düzeyde olmasına ve sürdürülebilir hizmetler olmasına özen göstereceğiz. Dolayısıyla farkımız da bu olacak.

“Çocuklarımızı ve gençlerimizi  karanlık zihinlere teslim etmeyeceğiz”

 Çukurova’da öğrenci sayısı da oldukça fazla.  Öğrencilere yönelik projeleriniz neler?

Adana’da 3 tane üniversite var. Her yıl Türkiye genelinde öğrenci dostu şehirler araştırması yapılıyor ve Adana bu listede 26. sırada. Adana halkı hoş görülü ve misafirperverdir. Biz bu listede 26.  sıradaysak demek ki konaklama ve yaşam şartları açısından öğrencileri memnun edemiyoruz. Öğrenci nüfusunun büyük bir bölümü Çukurova’da evlerde ikamet ediyor. Biz öğrencilerimizin iyi koşullar altında yaşaması hem de Adana’ya faydalı hale gelmeleri için Öğrenci Yerleşkeleri inşa etmeyi hedefliyoruz. Bu yerleşkelerde yine kadın bakış açısı ön planda olacak.  Hem konaklama hem de istihdam ihtiyacına cevap verecek bu yerleşkelerde öğrencileri yaşlılar ve çocuklarla bir araya getireceğiz. Kadınlarımızın iş yaşamında verimli olamama sebeplerinde biri de evde bakım hizmetlerinin kadının sorumluluğuna bırakılmış olmasıdır. Bu öğrenci yerleşkeleriyle üniversite öğrencilerini kendilerinden küçük öğrencilere etüt dersleri vermelerini ve yine yerleşkelerin içine inşa ettiğimiz yaşlı bakım merkezlerinde çalışma imkânı bulmalarını sağlayacağız. Bu hizmet aynı zamanda gençlerimizi, çocuklarımızı karanlık zihinlerin yurtlarına, etüt merkezlerine mecbur bırakmamak adına da çok önemlidir.  Çocuklarımız, öğrencilerimiz ve yaşlılarımızın denetlenebilir kurumlarda, devlet güvencesiyle hizmet almasını sağlayacağız.

Adana’da istihdamı artırmak adına bir toplum bilinci oluşturmaya yönelik çalışmalarınız olacak mı?

 Çukurova Adana’nın eğitim seviyesi en yüksek ilçesi ancak üniversite mezunu işsiz sayısı da bununla doğru orantılı.Yerel yönetimlerin istihdamı arttırmak adına yapabilecekleri sınırlı. Bu konu  devlet politikalarıyla ilgi ancak tabi ki bizim asli görevimiz sosyal belediyeciliğin gereklerini yerine getirmek. Biz bunu bir de Cumhuriyet Halk Partisi çatısı altında yapıyorsak toplumsal bilinci örgütlemek mecburiyetindeyiz. Bu bizim en önemli görevimiz. Konuşan, fikir alışverişi yapan,şeffaf  bir yönetim anlayışı ile bu toplum bilinciniz oluşmasına da katkıda bulunmuş olacağız zaten.

Çukurova yeni kurulan bir ilçe. Kent kimliğini oluşturmak adına neler düşünüyorsunuz?

Çukurova’nın bir ürün, bir sanat ya da sanatçı ile anılması adına yaptığımız çalışmalar var. Çukurova’nın nesi ünlüdür sorusuna cevap verecek çalışmalar yapacağız. Örneğin Yılmaz Güney ya da Yaşar Kemal gibi bir simge ismi Çukurova’nın tamamında hissedilecek projelerle öne çıkararak Çukurova’yı bir cazibe merkezi haline getirmeyi planlıyoruz. Bu bir park yapmak ya da heykel dikmekle sınırlı kalmayacak. Hayatım boyunca “mış” gibi yapmak kavramıyla mücadele ettim. Yaptığımız bütün projelerin halka temas etmesini ve gerçek ihtiyaçlara cevap vermesini amaçlıyoruz.