Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Mayıs '08

 
Kategori
Eğitim
 

"Dersine çalış " demeden önce...

"Dersine çalış " demeden önce...
 

Üniversiteye giden yolun başlangıcı bebeklik dönemindedir!:)


Çocuğun eğitimi için 0-3 yaş arası dönemin önemini vurguluyor uzmanlar...Alışkanlıklar, hayata dair ilk ve önemli bilgiler, anne-baba aile ve diğer insanlarla olan sevgi iletişimi temellerinin bu yıllarda atıldığını öğreniyoruz onlardan. Hatta, anadil dışındaki dillerin tam olarak öğrenilmesinin bu yıllarda mümkün olduğunu, en azından bu yıllarda yabancı dil eğitiminin başlaması gerektiğini duyuyoruz onlardan.

Okuma, okul ödevlerini zamanında yapma, temizlik, gerektiği yerde gerektiği şekilde davranma gibi çocuğun ileriki yaşamını etkileyecek alışkanlıkları kazandıracak olan ailedir.

Aile, tabiiki özellikle anne-baba çocuk için bir modeldir. Sigara içen, sorumluluklarını yerine getirmeyen , okumayan, yalan söyleyen bir anne-baba (hiçbirimiz mükemmel değiliz doğal olarak.Eksiklerimizi fark edip belli bir sınırda tutmak da bir sorumluluk örneğidir.) çocuk için nasıl bir model olur sizce?

O anne -babanın çocuğuna; sigara içtiği, okumadığı, ödevlerini yapmadığı, yalan söylediği için kızmaya hakkı olabilir mi?

Çocuk dünyaya getirmek, hele hele sayılarını, bakabileceği eğitebileceği sayıda tutmak, insanoğlunun en önemli sorumluluğudur.

Çocuğa "dersine çalış" uyarısı ne kadar anlamsız, ne kadar amaçsız bir söz...Neden mi? ...Çocuğa ödevlerini yapma, kitap okuma, araştırıp sorgulama alışkanlıklarını kazandıracak olan ailedir. Nasıl ki; elini yıkamadan sofraya oturmamasını, haber vermeden bir yere gitmemesini, eşyalarını parasını nasıl kullanması gerektiğini öğretiyorsak, ödevlerini yapmayı, dersi nasıl izlemesi gerektiğini, kitap okumayı, televizyon ve bilgisayardan gerektiği gibi faydalanmayı da öğretebilmeliyiz.

Bir anne düşünün; hemen tüm anneler gibi çocuğu için içi titriyor. Yediriyor, giydiriyor, onu koruyup gözetiyor, hastalandığında sabahlıyor. Çok güzel... Ya eğitimi için ne yapıyor? Arkadaşları ile doğru iletişim kurmasını, gerektiği şekilde ders izlemesini, öğretmenlerine, büyüklerine karşı saygılı olmasını, yalan söylememesini, temiz dürüst bir insan olmasını, okuma alışkanlığının önemini öğretmek için nasıl ve ne kadar çaba harcıyor?

İster ev hanımı olsun, ister çalışsın ve eğitimi hangi düzeyde olursa olsun, özellikle anneler, çocuğun yönünü tayin edecek en önemli etkendir kanımca. Kadının sezgileri, erkeğe göre çok daha güçlüdür. Bir anne çocuğun nerede, nasıl tepki verebileceğini daha iyi sezer, çocuğunu babaya göre daha iyi tanır.Bu yüzden anneler, çocuklarının "karnının tok, sırtının pek" olduğunu düşündükleri kadar, beyinleriyle de ilgilenmelidirler.

Eğitimi ile; özellikle ilköğretimin ilk beş yılı içindeki eğitimi ile yeterince ilgilenilmemiş bir çocuğun velisi, branş öğretmenlerinden mucizeler bekliyor çoğu kez. Sen, bir binanın temeline gerekli harcı koymamışsın; duvarlar çıkıldıktan sonra aklın başına gelmiş, duvarcıya " binayı sağlamlaştır" diyorsun. Olacak şey mi bu?

Ha; diyeceksiniz ki? dokuz kardeşli ve ilgisiz bir ailenin çocuklarından ne cevherler çıkıyor. Onlar sadece istisnadır. Allah vergisi bir zeka, yetenek, bataklıktaki nilüfer çiçekleri gibi ortaya çıkabilir.

Ders çalışmayan, ödev yapma sorumluluğu olmayan bir çocuğa, "dersine çalış" dediğinizde onun yüzüne bakın. Sanki dünyanın en sevimsiz sözünü duymuş gibidir.Ve o çoğu kez, çalışıyormuş gibi yapıp sizi kandıracaktır.

Çocuğunun ders çalışmadığından, okumadığından şikayetçi olan veliler ... Önerilerimi dikkate alınmaya değer görürseniz şunları söylemek isterim:

Yapılabilecek ilk şey çocuğunuza, onun sizin için ne kadar değerli olduğunu, onu sevdiğinizi hissettirmenizdir. Daha sonra ona; dostça, arkadaşça, yaklaşın, çocuğunuza "birlikte okuyalım" önerisinde bulunun. Ve siz de elinize bir kitap ya da gazete alarak okuyun. Arada, anlasanız da anlamasanız da dersi ile ilgili bir iki şey sorun. Yarım veya bir saat fazla değil... sonrasında birlikte keyif yapın, onun da hoşlanacağı bir şeyle...Bu; bilgisayar veya televizyon karşısında olur, sinemaya giderek olur, karşılıklı çay içerek olur. O size ve çocuğunuza kalmış...

Bazı şeyleri kaçırmışsak da; bazılarını çok geç olmadan yakalayabiliriz...


Sevgilerimle.....



 
Toplam blog
: 307
: 1382
Kayıt tarihi
: 08.08.07
 
 

Emekli Türkçe öğretmeniyim.Şimdi Marmara Üniversitesi bünyesinde bulunan, Atatürk Eğitim Enstitüsü ..