"Dur çekme abi, annem beni Erzurum'da sanıyor"

Doğan Haber Ajansı mahreçli bu haberi okuduğumda içim sızladı. Şu anda, terör örgütüne karşı, tüm hızıyla yürütülen silahlı kuvvetler operasyonlarını izlemek için, bölgede bulunan ajans muhabiri; Mehmetçik’lerimizi fotoğraflarken, bir Anadolu delikanlısı böyle diyor muhabire: “<ı>Dur çekme ağabey, annem beni Erzurum’da sanıyor.”

Biricik anacığının, gazetedeki fotoğrafını görüp de yüreğine kor düşmesinden çekinen, o şartlarda dahi anneciğini üzmekten, tedirgin etmekten kaçınan, korkan; aslan gibi yüreğe mi yanarsınız?

Pır pır eden bir çalıkuşu ürkekliğiyle, her daim kulakları telefonda, sabaha karşı çalınacak kapı sesinde, gözleri televizyonlardaki terör ve şehit haberlerinde yaşayan binlerce asker anasına, babasına mı?

Biraz önce, benden yedi yüz kilometre uzakta, doğduğum kentte yaşayan annem ve babamla görüştüm telefonla. İkisinin de sesleri titriyordu. Terörü tel’in yürüyüşündeydiler, memleketimin sokaklarında. “<ı>Her taraf gelincik tarlası gibi oldu yavrum” diye haykırıyordu anacığım.

Bu millete çok acılar çektirdiler. Çok can yaktılar. Çok kan döktüler. Çok ah aldılar. Umarım ve dilerim ki bir gün hesabını verirler bizlere ve insanlıktan nasibini almış olan insanlığa.

O Mehmetçiğin, o kocaman yürekli askerin, o aslan parçasının, son derece asil ürkekliğinin altında yatan şifreleri, kodları çok iyi okumalı insanlık. Kendisine çeki düzen vermesi gerekenler vermeli, göğsü kabarması gerekenlerin göğsü kabarmalı, güvenmeli evladına, gücüne, kudretine.

Savaşlar ve kavgalar hiçbir zaman mutlak galipler, mutlak muzafferler imal etmezler. Galip gibi görünenler, sadece mağluplardan daha az kaybedenlerdir.

Umarım ve dilerim ki bizim askerimiz de o bataklığa girmek ve üç-beş tane insanlık fakirinin narına, yanıp-tutuşmak zorunda kalmaz. Ama ve lakin, bu durum bir zaruret halini alırsa -ki maalesef ahval ve şerait hızla o pozisyona gitmekte- o zaman da, hani son günlerin o meşhur fotoğrafında olduğu gibi, Anadolu’nun koskoca yürekli evlatları, güle oynaya, gözlerini kırpmadan, gerekeni, gerektiği yerde, gerektiği şekilde yapacak ve tekrar yurtlarına şen döneceklerdir.

Erzurum’daki birliğinden, gönüllü olarak operasyon bölgesine gitmiş kahraman asker,

Senin şahsında, her birinizin tertemiz alınlarından öpüyorum.