Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Mart '12

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

´Emekli Sen ayağındaki dikeni çıkardı´

´Emekli Sen ayağındaki dikeni çıkardı´
 

EMEKLİ SEN BURDUR ŞUBESİ


 ´Emekli Sen ayağındaki dikeni çıkardı´

Devlet, mülki idareler eliyle kendi koyduğu

Yasaları çiğnemektedir.

Burdur Valiliği tarafından hakkında kapatma davası açılan Tüm Emekliler Sendikası Emekli Sen Burdur Şubesi, 16 Mart 2012 Cuma günü yapılan duruşmada hâkimin davayı reddetmesiyle ayağına batırılan dikeni çıkararak bir hukuk zaferi kazandı. Emeklilerin sendikalaşmasını toplumsal bir hak olarak niteleyen hâkimin, Genel Merkezi açık olan bir sendikanın şubesinin kapatılamayacağı nedeniyle davayı reddetmesini hukukun üstünlüğüne inanmış yargı mensubuna örnek gösteren Şube Başkanı Fatih Özcan, örgütlenme özgürlüğü önündeki ´ileri demokrasi´nin baskı ve barikatlarıyla karşılaştıklarını, şubelerinin kapatma davası açılmasının tam bir ´hukuk garabeti´ niteliği taşıdığını belirtti.

Bugün, 19 Mart 2012 pazartesi günü sendika binasında CHP Merkez İlçe Başkanı Barış Ayten, CHP Kadın Kolları Başkanı Ümran Minas Ayan ile CHP Yönetim Kurulu üyeleri, Eğitim İş Burdur Şube Başkanı Bülent Yamacı ve Emekli Sen Burdur Şube Başkanı Fatih Özcan ile sendika üyelerinin katıldığı basın açıklamasında basın metnini okuyan Özcan ´Böylece Burdur ayrı bir eyaletmiş gibi, 55 şube ve 35 temsilcilikle Türkiye çapında sendikal faaliyette bulunan Tüm Emekli Sen´in ilimizdeki şubesini, işçi ve memur sendikaları yasalarında ve Anayasa´nın 51. maddesinde emeklilerin sendika kurabilmelerine imkân verilmiyor diye kapatma davası açan Burdur Valiliği, kanunsuzluk ve hukuksuzluk içine battı.´Diye konuştu.

Şube Başkanı Fatih Özcan şu görüşleri ileri sürdü:

Not: Arabaşlıklar tarafımızdan konmuştur.

Değerli basın mensupları,

EMEKLİ SEN AYAĞINA BATIRILAN DİKENİ ÇIKARDI

Emekli Sen Burdur Şubesi, ayağına batırılan dikeni başarıyla çıkarmıştır

Sendikamız Tüm Emekli Sen´in Burdur Şubesini kurar kurmaz, ´ileri demokrasi´nin örgütlenme özgürlüğü düşmanı baskı ve engellemeleriyle karşılaşmış, toplumda, kamuoyunda ve halk arasında ´bunlar yasa dışı; bunların haberlerini yapmayın´ yollu manipülasyonların ardı arkası gelmemişti. Bir yandan Emniyet Müdürlüğü sendikal faaliyette bulunamayacağımız üzerine tebligatlar yapıyor, bir yandan ´ileri demokrasi´nin güçlerince toplumda, özellikle emekliler arasında olumsuz propaganda sürdürüyordu. Emekli Sen Burdur Şubesi bunlara aldırmadan hızla örgütlenme atağına geçti. Bunun üzerine Valilik şubemizi kapatma davası açtı. 55 şubesi ve 35 temsilciliği ile ülke çapında Genel Merkezi sendikal faaliyette bulunan bir sendika şubesini kapatma davası açmak tam bir hukuk garabetiydi. Biz geçmişteki deneyimlerimize dayanarak her yerde bu davanın lehimizde sonuçlanacağını, hukukun üstünlüğü anlayışına sahip hâkimlerce reddedileceğini söyledik.

BURDUR AYRI BİR EYALET Mİ?

Böylece Burdur ayrı bir eyaletmiş gibi, 55 şube ve 35 temsilcilikle Türkiye çapında sendikal faaliyette bulunan Tüm Emekli Sen´in ilimizdeki şubesini, işçi ve memur sendikaları yasalarında ve Anayasa´nın 51. maddesinde emeklilerin sendika kurabilmelerine imkân verilmiyor diye kapatma davası açan Burdur Valiliği, kanunsuzluk ve hukuksuzluk içine battı.

Anılan yasalar emeklilerin sendika kurabilmelerine imkân tanımıyor ama emeklilerin sendika kurmalarını da yasaklamıyor. Kaldı ki Emekli Sen, anılan yasalar çerçevesinde kurulmuş bir sendika değildir. Emekli Sen, Anayasa´nın 90. maddesi ile bu madde doğrultusunda onaylanmış başta 87 ve 98 Sayılı İLO Sözleşmeleriyle ´herkes´e örgütlenme hakkı tanıyan diğer uluslar arası sözleşmelere göre kurulmuş ve o doğrultuda faaliyette bulunan bir sendikadır.

ULUSLAR ARASI SÖZLEŞMELER İÇ HUKUKUN ÜSTÜNDEDİR

Meclis tarafından onaylanan ülkemizin taraf olduğu İLO Sözleşmeleri gibi uluslar arası sözleşme ve belgelerle Anayasa´nın 51. maddesi, işçi ve memur sendika yasaları örgütlenme özgürlüğü konularında birbirleriyle çelişiyorlar. Bu durumda Anayasa´nın 90. maddesine göre, geçerli olan normlar, uluslar arası sözleşmelerdir. 51. madde de, İşçi ve Kamu Çalışanları Sendika Yasaları da burada geçerli değildirler. Hatta bu sözleşmelerin Anayasa´ya aykırılığı bile iddia edilemez. Yani bu sözleşmelerin Anayasanın üzerinde bir geçerliliği bulunmaktadır. İşte biz bu gerçeklere dayanarak davanın lehimize sonuçlanacağını resmi makamlar dâhil her yerde söyleyip durduk.

BU NE PERHİZ, BU NE LAHANA TURŞUSU

Hem devlet olarak Anayasa´nın 90. maddesini değiştireceksiniz; ´usulüne göre yürürlüğe konmuş uluslar arası sözleşmeler´e iç hukuk maddelerinin, yasaların üzerinde bir statü yükleyeceksiniz; hem de emekliler buna göre örgütlenip karşına geldiğinde, mülki amirler marifetiyle ´yok kardeşim olmaz, senin örgütlenme hakkın yok´ diyeceksiniz…

Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu…

Bu durumda devlet, mülki idareler eliyle kendi koyduğu yasaları çiğnemiş olmuyor mu?

Yoksa Burdur ayrı bir eyalet mi?

Değerli basın mensupları,

2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ BİR HUKUK GARABETİNİN ÖNÜNE GEÇTİ

Burdur 2. Asliye Hukuk Mahkemesi, hukukun üstünlüğü anlayışı içinde Burdur Valiliğinin hakkımızda açmış olduğu kapatma davasını reddetti ve sendikamızın bir hukuk zaferi kazanmasını sağladı, ayrıca bir hukuk garabetinin önüne geçti. Hukukun üstünlüğüne inanmış hâkimler ülkenin her yerinde böyle davalarımız için ya beraat kararı vermişlerdir ya da reddetmişlerdir.

AKP HÜKÜMETİ ESKİMOLAR GİBİ EMEKLİLERİ AYILARA İKRAM ETSİN

Biz emekliler, büyük çoğunluğumuz 800 lira gibi açlık sınırının altında sefiller ücretiyle yaşamaya çalışıyoruz; daha doğrucası debeleniyoruz. AKP Hükümeti, geçen ay yaşlılarını üretkenlikten uzaklaştığı ve sadece tükettiği için yasal ölüme mahkûm eden yasayı çıkaran Hollanda´nın yolundan gitmekte, Eskimolar gibi emeklilerini ayılara ikram etmeye hazırlanmaktadır.

EMEKLİLER PROBLEM KÜPÜ, AMA BAKAN YOK

Hükümet, verdiği sözlere rağmen yıllardır beklediğimiz gerçek ´İntibak Yasası´nı çıkarmayarak halkı ve emeklileri kandırma yoluna gitti ve kısmi bir iç düzenleme yaptı. 12 Haziran Milletvekili seçimlerinden önce intibak yasası çıkaracağı vaadinde bulunan iktidar, milyonlarca emeklinin umut bağladığı bir yasa çıkarmak yerine, 2,5 milyon SSK emeklisinin yararlanacağı basit bir iç düzenleme ile göz boyamaya çalışıyor. Ayrıca kısmi düzenlemeyle 2 milyon SSK emeklisine verilecek olan 10 lira ile 260 lira arasındaki alacaklarının da ne zaman verileceği bilinmiyor.

Çalışanlara promosyon verilmesi için, 2007 yılında çıkan Başbakanlık genelgesi emeklilere uygulanmadığı için, milyonlarca emeklinin maaşını kullanan bankalar emeklilere promosyon vermiyorlar. Böylece sıfır faizle bizim paramızı kullanıyorlar.

İnsan Hakları Sözleşmelerinde, temel bir insan hakkı olarak teminat altında olan ve herkese eşit sağlanması gereken sağlık hakkımız, sağlıkta dönüşüm adı altında tam bir alamete dönüştürüldü; gidiyoruz kıyamete doğru. Sağlık hakkı ticari bir mal haline getirildi. Bu nedenle aylıklarımızdan muayene ücreti, ilaç parası Katkı/ Katılım payı adı altında kesintiler yapılmaktadır. Üstelik maaş bilgilerini gösteren belge verilmediği için kesintilerden haberdar değiliz.

Kendilerine, insanca yaşamalarını sağlayacak maaş verilmediği için, yeniden çalışan, işyeri açan veya şirket ortağı olan emeklilerden %15 Sosyal Güvenlik destek primi kesiliyor.

5510 sayılı yasanın yürürlüğe girmesi ile birlikte, emekli maaşları yılda iki defa Ocak ve Temmuz aylarında sadece, bir önceki altı ayda gerçekleşen TÜFE artışı kadar arttırılıyor. Bu nedenle, emeklilere büyümeden pay verilmiyor. Cumhuriyet tarihi boyu8nca ilk defa olarak çalışanlarla birlikte emekliler de yılbaşına zamsız girdi.

AKP iktidarı döneminde, memurlara verilen ek ödemeler aynı oranda maaş artışı alan memur emeklilerine verilmiyor.

Kazanılan mahkeme kararlarına rağmen SSK ve BAĞ-KUR emeklilerinin 29 aylık TÜFE alacakları ödenmedi.

Eğitimin özelleştirilmesi dolayısıyla emekliler çocuklarını okutamıyorlar.

Kent yapılanmalarında yaşlı insanların yaşamlarını kolaylaştıran tedbirler alınmadığından, emekliler kent hayatında büyük sıkıntılar yaşamaktadırlar.

SENDİKA STATÜ YASAMIZ DERHAL ÇIKARILMALIDIR

17 yıl önce kurulan sendikamızı engelleme girişimleri devam ediyor. AB normları ile anayasanın 90. maddesine uygun olarak Türkiye tarafından imzalanıp iç yasalar üzerinde olan temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararası sözleşmelerin herkese tanıdığı sendika kurma hakkımızın gözetilerek, sendika statü yasamız biran önce çıkarılmalıdır.

HÜKÜMETLER ANCAK LÜTFEDER, AMA EMEKLİNİN İHTİYACI TOPLUSÖZLEŞME

Emeklilerin problemleri çok. Bakan ise yok. Bunun temel nedeni emeklilerin dağınık ve örgütsüz olmasındandır. Hükümetler ancak lütfederler; oysa emeklilerin toplusözleşmeye ihtiyacı var. Bu da ancak 10 milyona yakın emekli kitlesinin örgütlenmesiyle, sendikasını desteklemesiyle mümkündür. Haklar meydanlarda mücadeleyle kazanılır.

Emeklileri Tüm Emekli Sen´de örgütlenmeye çağırıyoruz. 

Kamuoyunun bilgisine sunarız.

 
Toplam blog
: 510
: 505
Kayıt tarihi
: 04.04.08
 
 

"Cv" Dedikleri Özgeçmişim 1953 yılının karanlık günlerinde Haziran ayının 24. günü, ağaçların mey..