Fenerbahçe’nin rotası: Mersin, Grodno ve Trabzon.

Fenerbahçe, geçen pazar Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı’nda coşkuyla/ umutla başladığı Sivasspor maçını “hüsran”la bitirdi.  Bu “hüsran”ın ardından 3 maçlık bir yolculuğa, gurbete çıkıyor.

Gurbetten nasıl dönülür?

Eli boş dönmek de var, “altın değeri”nde puanlarla dönmek de...

Zor bir durum!..

Özellikle kendini, kurumsal kimliği olan kişilerin üstünde gören bir taraftar grubunun protestosuyla çıkılan stada üç hafta sonra Kasımpaşaspor maçıyla dönmek...

Dönmek, aslında daha önce, 21 Şubat Perşembe günü... Ama “seyircisiz maç”, BETA Borisov maçı...

“Zor”u “kolay”a dönüştürmek kimin elinde?

*****

İlk durak 10 Şubat Pazar günü Mersin...

(Mersin’de “3 Büyükler”in adını taşıyan “futbol meydanları”nın olduğunu biliyor muydunuz? Bu “meydan”lar, denizin doldurulmasıyla elde edilen Adnan Menderes Bulvarı’yla deniz arasında kalan, kilometrelerce uzayan “sahil şeridi”nde yer alıyor.)

Mersin İdmanyurdu, zor durumda; alttan kurtulmak için çabalıyor. İkinci yarıda içeride Sivasspor (3-0), dışarıda Orduspor (1-1), Eskişehirspor (0-0) ile oynadı. Berabere kaldığı maçlarda biraz “şans”ı olsaydı, 3 puanı almak işten değildi.

Fenerbahçe, ikinci yarıda Mersin İdmanyurdu’ndan daha az puan topladı. Dışarıda Gazinantepspor’u yendi; içeride Elazığ (2-2) ile Sivasspor’a (1-2) takıldı.

Üç maçta Mersin’in kazancı 5, Fenerbahçe’ninki ise 4 puan.

Biri kümede kalmak, öbürü şampiyonluk için mücadele ediyor. “Büyükler”in alttaki takımlarla oynama zorluğu eskiden de vardı, şimdi de var. Rakip sahada Mersin İdmanyurdu’ndan 3 gol yiyen Sivasspor, geliyor Kadıköy’de Fenerbahçe’den 3 puan alıyor.

“Büyükler”e karşı “iki kişilik” oynamak bu olsa gerek!..

Şimdi şu kazanır demek, “niyet”ten öteye gitmez.

Fenerbahçe’nin kazanamaması, “takım sevgisi”ni,  kendini kurumsal kimliği olan kişilerin üstünde gören kimi taraftarın eline “malzeme” verir. Mersin İdmanyurdu’nun kazanması ise, “kümede kalma” direncini artırır.

Pazarı bekliyoruz!..

*****

İkinci durak Belarus’un Grodno kenti...

Fenerbahçe, Mersin’den oraya uçacak. Mersin’den nasıl bir sonuçla uçar, bunu bilmek olanaksız, ama... “Olanaksız”, karşıtına dönüşürse, uçmanın keyfi bir başka olacak/tır.

Fenerbahçe, Belarus’un takımı BETA Borisov ile 14 Şubat’ta UEFA Avrupa Ligi 2. Tur maçı için ilk maçını yapacak. Bunun rövanşı ise, 21 Şubat’ta Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı’nda..

Seyircisiz bir maç!

Niye?

“Takım sevgisi”nin ne anlama geldiğini bilmeyen, ama takımının zorda kalması için elinden geleni kişisel doyum sağlamak için yapan “kendini bilmezler”in verdikleri zarar yüzünden.

Zarar veren zarar görmez, zararı kulüp, kombine ve loca alanla gerçek taraftar çekerse olacağı budur.

Gerçek taraftarı, kendilerine “mahallenin namusu”nu koruma görevini  yükleyenlerden korumak gerekiyor. Bu, bütün takımlar için geçerlidir.

UEFA Şampiyonlar Ligi yolunda “makas değiştiren”, Avrupa Ligi’ne yönelen Fenerbahçe’nin Grodno’dan nasıl döneceği merak konusu...

*****

Üçüncü durak 17 Şubat Pazar günü Trabzon...

Fenerbahçe’nin, önce, bu son durağa hangi sonuçlarla, nasıl bir “moral”le gideceği önemli. Sonra, Fenerbahçe-Trabzonspor maçlarını anlatmaya gerek yok sanıyorum. Artık, “kan davası”na dönüştürüldü “rekabet”... Geçen sezon Trabzon’da olanları sadece anımsamak yeter.

Olumsuzluklara “Yeter” denmediği sürece de, işlerin düzeleceği yok. O günkü futbolun değil de, futbol dışı olayların konuşulacağı günler de biteceğe benzemiyor.

Daha çok bekler dururuz.

Beklerken, Emre- Zokora “muhabbeti” gündeme taşınır mı?

*****

Fenerbahçe’nin 10-17 Şubat arası “puan yolculuğu”...

“Hüzün”le yollara düşmek!...

Sefer bu, özlenen/ beklenen başka, “olan” başka olabilir.

Fenerbahçe, 3 Şubat’ta “hüsran”la ayrıldığı Şükrü Saracoğlu’na, taraftarın karşısına nasıl çıkacak?

Bekleyip göreceğiz!...

http://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutc@ttmail.com