Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Kasım '08

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

"Hayatımın hikayesi"

"Hayatımın hikayesi"
 

the story of my life


Siz hiç engelli doğduğu için tanrıya şükreden kadının hikayesini okudunuz mu?

Okumadıysanız veya unuttuysanız size anlatayım. Ben çok küçükken İstanbul’da yatılı okulda okurken okumuştum.Hayran kalmıştım hayat hikayesine. Ne zaman başım sıkışsa veya hayat zorlaşsa benim için; hatırlar, avunurum.


1879 günü Alabama' da küçük bir kasabada sağlıklı bir bebek olarak dünyaya gelmiş Helen Keller, iki yaşından küçükmüş ateşli bir hastalık sonucu görme, işitme ve konuşma kabiliyetini yitirdiğinde. Bu durumu kabullenemeyen Helen çok huysuz ve geçimsiz bir çocuk olmuş. Helen 6 yaşındayken Charles Dickens'in 'Amerikan Notları' adlı eserini okuyan annesi, başka bir kör ve sağır çocuk olan Laura Bridgman için yapılanlardan etkilenmiş. Bunun üzerine bir uzman doktorla görüşmeye gittiğinde Helen'in bir daha asla görme ve duyma kabiliyetine kavuşamayacağı söylenmiş kendisine. Ancak çocuğun eğitilebileceğini belirtip, bunun için sağır çocuklarlaçalışan bir uzmanla görüşmelerini önermiş. Helen'in ailesi Graham Bell ile görüşmüş. GrahamBell, telefonun icadından sonra kendisini sağır çocukları eğitmeye adamış. Bell, aileye bir öğretmen bulabileceklerini belirtmiş. Böyle tanışmışlar Helen’ın hayatını değiştiren öğretmeni AnneSullivan ile . Kendisi de çok az görme yeteneğine sahip olan ve aynı kurumda eğitim görmüş bulunan Anne Sullivan, Hellen'a okuma – yazmayı öğretmiş ve normal bir eğitim almasını sağlamış. Helen öğrenmeye , yaşamının ilk on dokuz ayında zihninde yer etmiş "su" kelimesi ile başlamış. Öğretmeni Anne Sullivan, Hellen'i bir su pompasının yanına götürüp elini suya tutmuş ve hemen ardından eline "su" kelimesini yazmış. Bu ilk kelimeyi takip eden bir kaç saatiçinde Helen, 30 yeni kelime daha öğrenmeyi başarmış. Perkins Enstitüsü, Hellen'in başarılarını kamuoyuna duyurduğunda Helen Keller, tüm dünyada tanınan bir kişi olmuş. 1890'dan itibaren konuşma dersleri almaya başlamış, ancak çok çabalamasına ve farklı kişilerle birlikte farklı teknikler deneyerek çalışmasına rağmen , sadece Anne ve birkaç yakınının anlayabileceği sesler çıkarabilmiş, o kadar. Helen, Massachusetts'da körler okulunda, New York'ta sağırlar okulunda okuduktan sonra eğitimini Massachusetts'da, Anne ile birlikte 1896'da gittiği Cambridge School for Young Ladies adlı okulda sürdürmüş. 1900'de ise günümüzde Harvard Üniversitesi ile birleşmiş olan, kadınların devam ettiği Radcliffe College adlı yüksek öğrenim kurumuna devam etmiş. Eğitimi boyunca ve yaşamının geri kalanında yanında hep Anne Sullivan vaımış. Bu okuldaki zorlu çalışma, Anne'nin gözlerinin daha da bozulmasına yol açmış. Helen, 1904 yılında mezun olduğunda lisans derecesi alan ilk kör-sağır kişi ünvanını kazanmış. Resmi eğitimi burada bitse de, hayatı boyunca pek çok üniversiteden onursal doktora derecesi almış. Üniversite eğitimi sırasında Helen, hayat hikayesini kaleme almış. Bu kitabı 1903'te yayımlanmış. Başlangıçta çok satılmasa da "Hayatımın Hikayesi"adlı bu kitap, sonradan bir klasik haline gelmiş. Kitaplarının en popüleri olan"Hayatımın Hikayesi ", 50 dile çevrilmiş. Daha sonra Helen Keller, çevresindeki dünyayı nasıl algıladığını anlatan "Yaşadığım Dünya" adlı kitabını yazmış. Helen ve Anne yaşamlarını dünyayı gezip, konuşmalar yaparak geçirmişler. Deneyimleri ve inançları hakkındaki konuşmaları, insanları çok etkilemiş. Konuşmalarda, Helen'in sözlerini Anne kelime kelime açıklıyor ve sonra soru-cevap kısmına geçiliyormuş. Bir süre geçimlerini bu konuşmalarla sağlamışlar. Bir gün Hollywood'dan film yapma teklifi gelince hemen kabul etmişler ve Helen'in hayatını anlatan bir film çekilmiş. Ancak Helen, 1919'da yapılan bu filmi hiç beğenmemiş ve film beklenen maddi kazancı da getirmemiş. 1918'de üçlü New York'a yerleşmiş. Turnelere devam etmişler ve kazandıkları hatırı sayılır miktarda para Amerikan Görme Engelliler Vakfı'na gelir kaynağı olmuş. HelenKeller, toplanan bağışlarla kör insanların ailelerinin yaşam koşullarını iyileştirmeye büyük katkıda bulunmuş. Anne'nin ölümünden sonra Helen, son kitabı "Öğretmen"'i yazmış. Bu kitapta Helen, Anne Sullivan'ı anlatmış. Helen Keller, 1964'te ulusun en büyük sivil madalyası olan Özgürlük Madalyası'nı Başkan Johnson'dan almış.


İşte böyle. Hayatı boyunca herkese örnek olmuş Helen Keller.

Şimdi sıra bizde. Çevremizde engeli olmadığı halde etrafındaki güzellikleri göremeyen veya duyamayan kişileri uyaralım. Bize ihtiyacı olanlara göz-kulak olalım. Söyleyemediklerine tercüman olalım. Ancak o zaman bu dünya yaşanası bir yer olur. Ne dersiniz? Hemen başlayalım mı?


 
Toplam blog
: 34
: 1352
Kayıt tarihi
: 10.08.07
 
 

İngilizce öğretmeniyim. Ailem benim her şeyim. Yazmayı çok seviyorum. Söylediklerim karşımdakiler..