Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Haziran '11

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

“İyi” İnsan/”Kötü” İnsan ve Guguk Kuşu

“İyi” İnsan/”Kötü” İnsan ve Guguk Kuşu
 

guguk kuşu


“İsa'yı çarmıha gerdiklerinde saat dokuzdu”
Markos 15, 25.
“Saat üçte İsa yüksek sesle, ‹‹Elohi, Elohi, lema şevaktani››
yani, ‹‹Tanrım, Tanrım, beni neden terk ettin?›› diye bağırdı.”
Markos 15, 34
 

Bize hep, başkalarına yardım etmek, başkalarını sevmek, özverili olmak gibi değerlere sahip olmakla, “iyi” insan olunacağı öğretildi. Bir yandan ” iyilik yap denize at, balık bilmezse Halik bilir” dendi, bir yandan da “Besle kargayı, oysun gözünü” dendi. Peki Yüce Halik, kargayı niye yarattı acaba?
Eğer siz guguk kuşunu tanıyorsanız, “göz oyan” karganın ne kadar masum kaldığını da bilirsiniz. Guguk kuşu kuluçkaya yatmaz. Gider, kuluçkaya yatmış bir kuş bulur. Bekler ve o kuş beslenmek için kuluçkadan ayrıldığında, o yuvadaki yumurtaları kopyalayarak yumurtlayıp, kendi yumurtalarını bırakır. Kuluçkada ki kuş tekrar yuvaya geldiğinde, kendi yumurtalarıyla aynı olan guguk kuşu yumurtasından şüphelenmez ve kuluçkaya yatmaya devam eder. Buraya kadar akıllı kuşmuş bu guguk kuşu diyebilirsiniz. Ancak guguk kuşunun aklı pek o kadar “masum” değildir. Çünkü, guguk kuşunun yumurtası, kuluçkadaki diğer yumurtalardan daha önce gelişir, ve dünyaya önce gelen yavru guguk kuşunun ilk besini, kuluçkadaki diğer yumurtalardır! 

ALAMUT KALESİ 

Wladimir Bartol, Alamut Kalesi adlı felsefi romanında, Hasan El Sabbah’ı anlatır. Hasan El Sabbah, döneminin önde gelen okullarında okumuş bir dini (şii) araştırmacıdır. Alamut Kalesinde, tarihte Haşhaşinler olarak da bilinen bir örgüt kurmuş ve siyasi tarihin ilk suikastçılarını yetiştirmiştir.
Kurduğu örgütün askerleri (fedaileri) kendilerine o denli güvenlidirler ki, Alamut Kalesine saldıran düşmanın isabetli atışlarını alkışlayarak, isabetsiz atışlarını da yuhalayarak dalga geçerler. Hasan El Sabbah, bir kuşatma sırasında, teslim ol çağrısı yapmaya gelen elçiye, “ Sen git komutanına, böyle bir emir gücüne sahip miymiş bir sor bakalım” der alaylı bir şekilde ve bir askerine hemen yanı başındaki yüksek bir kuleye çıkmasını emreder. Asker hiç düşünmeden, kuleye tırmanır ve bekler. Hasan El Sabbah askerine, “atla” der. Asker kendini kuleden aşağı bırakıverir ve teslim ol çağrısı yapmaya gelmiş elçinin önüne düşerek paramparça olur.
Hasan El Sabbah daha sonra bu olayı şöyle anlatır: “ O emri vermeden önce bütün dikkatimle, Tanrı’dan bir küçük işaret bekledim, bir küçük bulut hareketi, en küçük bir işaret hissetseydim, o emri vermeyecektim, ama böyle bir işaret gelmedi!”.
Umarım, “iyi” insan/”kötü” insan konusunda biraz kafanızı karıştırmayı becermişimdir. Umarım artık insanları iyi/kötü, cennetlik/cehennemlik..vs. olarak yargılarken, kendi aklınıza bu kadar güvenmekten şüpheye düşer ve dikkatinizi tekrar kendinize çevirirsiniz. Bütün yaşamımızın üzerine kurulu olduğu “iyi”/”kötü” kavramlarının, bize sağladığı ayrılık, düşmanlık durumlarından kurtulmanın tek yolu, bu konuda “kesin doğru” olarak gördüğümüz bilgilerimizden şüpheye düşmektir önce. Ancak bu şekilde bu iki yargı silahının gücü azalır.
Bu kavramları sadece kendiniz için kullanın. Çünkü siz ancak, kendinizin ne olduğunu bilebilir, bundan emin olabilirsiniz! Gönlünüzce bir gün olsun hepinize!
izzetbalci@ziprotek.com 

 
Toplam blog
: 75
: 1163
Kayıt tarihi
: 06.06.11
 
 

Zihinsel Programlama Teknikleri(NLP, Hipnoz, Meditasyon..vs.) alanında, uzun yıllardır araştırma ..